8 Mayıs 2008 Perşembe

ilköğretim paragraf soruları


PARAGRAF
SORULARI






1. “Okuma zevki, eline ne geçerse, gelişigüzel değil, iyiyi kötüden ayırt ederek, kaliteliyi ayırarak, seçerek okumaktır.” cümlesine göre, okuma zevki nasıl kazanılır?

A) Gelişigüzel okuyarak
B) Eline ne geçerse okuyarak.
C) İyiyi kötüden ayırt etmeden okuyarak
D) Seçerek, en yararlı olanı okuyarak.

Ben giderim adım kalır.
Dostlar beni hatırlasın.
Düğün olur bayram gelir,
Dostlar beni hatırlasın.

2. Şair bu dizelerinde ne dilemektedir?

A) Yolculuğa çıkmayı B) Unutulmamayı
C) Güzel günler görmeyi D) Dostlarıyla görüşmeyi



Yaşamalıyız mutlulukla,
Arı gibi çalışmalıyız.
Sırasında vermeliyiz can,
Bizimle var olur, şenlenir vatan.

3. Şiirden aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?

A) Mutlu yaşamak gerektiği
B) Çalışkan olmak gerektiği
C) Nüfusumuzun artması gerektiği
D) Fedakarlık yapılması gerektiği

İnsanlar yüzyıllardan beri düşündüler, konuştular, sonunda yazmayı öğrendiler. Böylece düşündüklerini, yaptıklarını tarihe mal etme olanağına kavuştular. Bilgilerini ve deneyimlerini geleceğe aktararak, sonraki kuşaklara ışık tuttular.

4. Paragrafa göre, insanlar bilgilerini gelecek kuşaklara nasıl aktarmışlardır?

A) Uzun uzun düşünerek B) Kendi aralarında konuşarak
C) Yazıyı icat ederek D) Düzenli çalışarak


Vardığım evde emekleme çağında bir bebek vardı. Yerinde duramıyor, köşe bucak odayı karıştırıyordu. Annesi, afacan bebeğe bağırıyor; arada bir kolundan tutup sarsıyordu. Ben pencere önündeki divana oturdum. Çocuk beni iyice süzdükten sonra yaklaştı ve kucağıma geldi. Bir süre beni inceledi ve iki eliyle gözlerime saldırdı. Ellerini tuttum. “Amcanın gözlerini çıkaracaksın.” dedi babası. Sonra pencereye yüzünü dayadı. Karşı dağları, dağlar üzerinde kıpırdaşan bulutları gösterdi.


5. Sözü edilen bebek için aşağıdaki özelliklerden hangisi en uygun düşer?

A) Hareketli B) Hasta C) Çekingen D) Sevimsiz

P(6) 1-5

Büyük şehirdeyim
Kimse bilmez nerde olduğumu şimdi
Kimse bilmez nasıl özlediğimi
Küçük şehirdeki dostlarımı...

6. Şair için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Yalnızlık çektiği B) Hasretle dolu olduğu
C) Büyük şehri yadırgadığı D) Dertleşerek ferahladığı



“Ilgaz Dağı, koca Ilgaz Dağı, ne güzel ne heybetliydi. Şimdi Çankırı’ya doğru bayır bayır inmeye başlamıştık. Çamlıklar seyrekleşiyor, kırmızı topraklı tepeler sıra sıra uzanıyordu. Başımı arkaya çevirip baktım. Anadolu’nun bu yüksek dağı, bu eşsiz ormanlığı, aynı büyüklük ve güzellikle yerinde duruyordu.”

7. Yukarıdaki parçaya göre aşağıdakilerden hangisi Ilgaz Dağı’nın özelliklerinden değildir?

A) Su kaynaklarının çok olması B) Yüksek bir dağ olması
C) Tepelerin sıra sıra dizilmesi D) Ormanlarla kaplı olması



Çocukluğumuzun anılarda kalan o güzelim oyunları yok artık. Saklambaç, körebe, birdirbir, istop, uzuneşek… gibi birçok oyun bilgisayar oyunları karşısında eski önemini yitirmiştir. Bilgisayarın gerçek olmayan dünyasında oynanan oyunlar çocuklarımızın arkadaşlık kurmalarını ve insanlarla olan ilişkilerini olumsuz etkiler. Eskiden oynanan oyunlarda çocuklar birbirleriyle kaynaşıp, arkadaşlık ilişkilerini güçlendirirken, şimdi bilgisayarın arkadaşlığını tercih ediyorlar.

8. Yukarıdaki paragrafa göre eskiden oynanan oyunların çocuklara en büyük yararı nedir?

A) Arkadaşlık ilişkilerini güçlendirmesi
B) Yaratıcı olmalarını sağlaması
C) Zekalarının gelişimine yardımcı olması
D) İnsanları tanımalarına katkıda bulunması


Vietnam’da savaşıp yurduna dönen bir Amerikalı: “Bana orada bir milyonluk tankı teslim ettiler, şimdi arabalarını bile yıkatmıyorlar.” demiş.

9. Yukarıdakini söyleyen kişinin içinde bulunduğu durum için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

A) Kendine çıkar sağlamaya kalkma.
B) Beceriksizliğine bahane arama.
C) Ulusal bir görevden karşılık bekleme.
D) Düş kırıklığı.

İçimiz çirkinse, sırmalar giyinsek süslenemeyiz. Kabaysak, hoyratsak, budalalığa gönül vermişsek, insan erdemlerine ulaşamayız. Kişi ancak kalbiyle güzel olabilir! Yalnız ahlakla büyük olabilir! İçinde gizlediği zenginliklerle göz alabilir, insan kalplerini kazanabilir. Bunlar da ancak bir incelikte, terbiyede, iç güzelliğinde belirebilir, gerçek sabırlarda, fedakarlıklarda dile gelebilir.

10. Parçaya göre “içiniz çirkinse” sözünü anlamca yerini tutabilecek en uygun söz aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kötü düşünceli olmak B) Sabırsız olmak
C) Kaba davranmak D) Bencil olmak
P(6) 6-10


En bildiğim konularda bile ne diyeceğimi şaşırıyorum. Sandalyeler dizilmiş, dinleyiciler bekliyor. Sen çıkacaksın karşındakileri bir saat, yarım saat oyalayacaksın. Sıkmadan, bıktırmadan. Hep kaçarım böyle durumlardan.

11. Bu sözleri söyleyen kişi aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilebilir?

A) Kalabalıklar karşısında konuşmaktan çekinen
B) İnsanlara saygı duymayan
C) İnsanları kandırmaktan hoşlanmayan
D) Kendine çok güvenen

12. Aşağıdakilerden bir paragraf oluşturulduğunda, hangisi bu paragrafın ilk cümlesi olur?

A) Böylece her zaman haksızlıklara uğrayabileceğimizi anladım.
B) Hiç kabahatim olmadığı halde iftiraya uğradım.
C) Geçenlerde canımı çok sıkan bir olay oldu.
D) İnsanlara karşı kırgınlığım bir kat daha arttı.


Köyde kış hazırlığı bitip tükenmek bilmiyor. Soğanlar kurutuldu. Dibeklerde günlerce bulgur kırıldı. Buğdaylar öğütüldü. Bunlardan deste deste yufka yapıldı. Derken kuru yemişlere sıra geldi. Aman, o ne kadar ceviz!..

13. Paragrafın konusu aşağıdakilerden hangisidir?

A) Soğanların nasıl saklandıkları
B) Bulgurun nasıl öğütüldüğü
C) Köyde kış hazırlıkları
D) Yufkaların yapılış biçimleri



Ne olur, ne olmaz diye iki ekmek aldı. Yolculuk dedi, araca bir lastik daha aldı. Zaten hep böyledir. Yarını sürekli düşünür, başına gelecek olası bir olay için o bu günden hazırdır.

14. Tanıtılan kişinin en belirgin özelliği aşağıdakilerden hangisidir?

A) İleri görüşlü B) Savurgan
C) Tedbirli D) Kaygılı

Servetini kaybeden zarar eder. Arkadaşını kaybeden daha çok zarar eder. Fakat cesaretini kaybeden her şeyini kaybetmiş demektir.

15. Yukarıdaki cümlelere göre bu dünyada en önemli olan nedir?

A) Anne – babadır B) Arkadaştır
C) Cesarettir D) Zenginliktir

P(6) 11-15
Ben hasta ruhları ve sinirli insanları daima yüzlerinin tebessümlü olup olmamasıyla değerlendiririm. Sinirli insanların yüzü gülmez. Dostlar arasındaki samimiliği gösteren tebessümdür.

16. Yukarıdaki parçaya göre dostlar arasında nasıl bir yüzle dolaşmalıyız?

A) Ciddi B) Güler yüzle C) Laubali D) Asık suratla


İndirin balkonlardan çocukları,
Haklarıdır baharı yaşamak.
Güneşi görsünler, toprağı görsünler,
Avuçlarında ufalsın toprak.
İndirin balkonlardan çocukları,
Hayatı kılmayın yasak.
Yoksa kentin kafesinde çocuklar,
Ebediyen ağlayacak.”

17. Şiirde, çocukların nasıl yaşamaları isteniyor?

A) Doğa ile iç içe B) Arkadaşlarıyla birlikte
C) Hiç ağlatılmadan D) Toprakla oynayarak



Atam, inan isteklerin
Gelecektir yerine
Biz hep beraber ant içtik
Bu büyük eserine.

18. Yukarıdaki dörtlükte vurgulanan hangisidir?

A) İnatçılık B) Kararlılık
C) Tutarlılık D) İsteklilik


Ben bir yetim çocuğum
Kavgalardan doğmuşum
Kan içinde büyümüş
Acıyla yoğrulmuşum.

19. Şiirde çocukla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisinden söz edilmemiştir?

A) Babasız büyüdüğünden B) Kavgayı sevdiğinden
C) Savaş ortamında yaşadığından D) Çok acılar çektiğinden



“Öğretim kuru, sıkıcı ve ezbere dayalı bilgileri depolamak değil; o bilgileri hayatımızın yaşayan, bize zevk veren bir yönü – hem de vazgeçilmez bir yönü – olarak kavrama ve uygulama sürecidir.“

20. Böyle diyen bir yazar, aşağıdakilerden hangisini söylerse kendisiyle çelişir?

A) Öğretim, kişiye tat verebilmelidir?
B) Öğretim, hayatımızın bir parçasıdır.
C) Ezber, öğrenimi kolaylaştıran bir yöntemdir.
D) Sadece depolanmış bilgilerin bir yararı yoktur.

P(6) 16-20

Ben öğretmenim. ”Öğretmenim!” diyen her sesle coşarım. Ben öğretmenim! Her el öpenim olanda bir ölür, bin yaşarım. Ben öğretmenim; her düşünen kafada biraz vefa ararım. Selam vermeyen Fatma’yla emeğime yanarım. Öyle geniştir ki iyimserlik ölçüm, vefasızlığın adını, zamansızlık koyarım. Başarı merdivenine çocukla tırmanırım. Mutsuz olan Ayşe’de mutsuzluğu yaşarım. Kaderim bu benim, sevgiyi paylaşırım.”

21. Paragrafta geçen, “Selam vermeyen Fatma’yla emeğime yanarım.” cümlesiyle anlatılmak istenen nedir?

A) Fatma adlı öğrencinin saygısızlığı
B) Bazı öğrencilere kırgın olduğu
C) Olumsuz sonuçlara üzüldüğü
D) Öğrencilerinden anlayış beklediği


Gürsulu kasabasında “Kendinden yana Halime” adında bir kadın yaşardı. Halime Kadın her konuda yalnız kendi çıkarlarını gözetirdi. Kasabada şenlik, düğün, ölüm, doğum gibi olaylar olunca, evinden çıkmazdı. Hiç kimsenin acısını ve sevincini paylaşmak istemezdi. Kendinden ve tek oğlundan başka hiç kimseyi sevmezdi.

22. Parçaya göre, Halime Kadın için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Özverili B) Bencil C) Duyarsız D) Uyumsuz

Öylesine tatlı, öylesine huzurlu bir geceydi: bir yanda ciğerlerimizi dolduran ıhlamur kokusu, diğer yanda ıhlamur ağaçlarının dalları arasında bizi süzmekte olan aydede ve yanı başımızdan akan dereciğin çağıltısı...

23. Parçada hangi duyumuzla ilgili ayrıntıya yer verilmemiştir?

A) Dokunma B) İşitme C) Görme D) Koklama


Oturduğum apartmanın altında bir sütçü, onun karşısında iki marangoz vardır. Marangozlara hiç işim düşmedi. Nasıl geçindiklerine şaşar kalırım. Akşamlara dek uğraşırlar. Demek herkes benim gibi değil. Öyle ya tam kırk sekiz senedir marangoza işim düşmedi. İstanbul’da marangoza işi düşecek insanlar olmasına şaşar kalırım. Şu İstanbul denilen yerde kim bilir kaç marangoz vardır?

24. Yazar için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

A) Şikayet ettiği B) Merak ettiği
C) Tembel olduğu D) Marangozları sevmediği


Sökülsün, dağların buzu sökülsün
Öne insin çöl ovaya dökülsün
Erzurum Dağı’nın karı çekilsin
Ak koyunlar yürüsün de gidelim.

25. Şairin asıl söylemek istediği nedir?

A) Bütün dağların karla kaplı olduğu
B) Erzurum Dağı’na çok kar yağdığı
C) Yöre halkının hayvancılık yaptığı
D) Yola uygun bir zamanda çıkmak gerektiği
P(6) 21-25

Dönemeçte ansızın karşıma, araba genişliğinde bir su çıkıyor; incecik bir şırıltı duyuluyor ara sıra. Pirina fabrikasının altında zeytin sularıyla katran gibi oluyor güzelim su. Batak kokuyor, yazık...

26. Paragrafta asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A) Suyun şırıltısının duyulduğu
B) Dönemeçten sonra suyun görüldüğü
C) Fabrika artıklarının suyu kirlettiği
D) Şairin suyu sevdiği


Gelin canlar bir olalım,
İşi kolay tutalım.
Sevelim, sevilelim
Bu dünya kimseye kalmaz.

27. Yukarıdaki şiirin teması (ana duygu) nedir?

A) Birbirimizi koruyalım, sevelim B) Kolay işleri yapalım
C) İnsanları birbiriyle tanıştıralım D) Herkes ölecektir.


Kitap yaraya merhem,
Kitap dertlere çare.
Kitapsız kalan insan
Garip, mahzun, biçare.”

29. Yukarıdaki dörtlüğe göre, kitapla ilgili olarak hangisi söylenemez?

A) Çaresizliği giderdiği B) Üzüntüleri hafiflettiği
C) Yalnızlıktan kurtardığı D) İnsanı coşturduğu


Okumak insana olgunluk, konuşma canlılık, yazma da açıklık verir. Bazı kitapları sadece tatmak, bazılarını tamamen yutmak, pek azını ise çiğneyip sindirmek gerekir.

30. Yukarıdaki paragraftan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?
A) Kimi kitaplar tadımlıktır.
B) Bazı kitapları sindirerek okumak gerekir.
C) Gereksiz kitaplar okunmamalıdır.
D) Bazı kitapları ezberlercesine okumak gerekir.
P(6) 26-30


Beyazıt kıraathanelerinden birinde bir arkadaş bekliyordum. Kıraathane pek tenha idi. İki üç kişi sönmüş sobanın yanında alçak sesle dertleşiyor; bir ihtiyar memur, burnunda gözlük, elinde bir gazete ile uyukluyordu.

31. Parçada aşağıdakilerden hangisine yer verilmemiştir?

A) İnsanların neler yaptığına
B) Kıraathanenin nerede olduğuna
C) Yazarın orada ne amaçla bulunduğuna
D) Kıraathanenin kime ait olduğuna


Kimi insanlar, nerede konuşursa konuşsun “ben” diye söze başlar. Hep ne yaptığını yapacağını anlatır. Kendisi gibi düşünmemeyi de cahillik olarak yorumlar. Şöhretliyse iyice ipin ucunu kaçırır, ısrarlı ve kırıcı olur.

32. Parçada tanıtılan kişide aşağıdakilerden hangisi bulunmaz?

A) Bencillik B) İnatçılık
C) Alçak gönüllülük D) Kendini beğenmişlik


Bir gazetenin görevi, ülkedeki ve dünyadaki gelişmeleri zamanında ve doğru olarak yayımlamak, haberleri herhangi bir düşünceye bağlı kalmadan ve etkilenmeden yansız biçimde geniş halk kitlelerine duyurmaktır.

33. Bu parçada, bir gazetenin sahip olması gereken özelliklerden hangisi vurgulanmaktadır?

A) Tarafsız olma. B) Haberleri yorumlama
C) İnsanları yönlendirme D) Güncel olma



Toplumların küçükleri için okul ne ise büyükleri için de tiyatro odur. İstediğimiz kadar küçükleri okutalım. Büyüklerin eğitimi unutulursa küçükler de karanlığın etkisi altında kalacaklardır. Bu bakımdan tiyatro okul kadar, hastane kadar önemlidir. Gövde hastası ölür, ruh hastası öldürür.

34. Yukarıdaki parçada tiyatronun hangi özelliği anlatılmaktadır?

A) Büyüklerin eğitimi ve ruh sağlığı üzerindeki olumlu etkisi.
B) Çocukları eğlendirilmesi.
C) Çocukları eğitmesi.
D) Büyükleri güldürmesi.

Edremit Körfezi cephesindeki yangın, canım ormanları yok ettikten sonra Altınoluk taraflarında zeytin sahasına gelir gelmez sönmüş. Eminim ki halkın birçoğu bunu zeytin ağacının kutsallığına vermiştir. O inançta olanların hakları da yok değil. Zeytin, bütün devirler boyunca kutsal sayıldı.

35. Paragraftan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?

A) Halk inancına göre zeytin kutsaldır.
B) Yangın ormanlarımızın düşmanıdır.
C) Yanan ormanlar tarım alanları açıyor, bu yararlıdır.
D) Halkın bazı inançlarına saygı duyarız.
P(6) 31-35


Okuma kültürü küçük yaşlarda edinilir. Çocuğa daha iki üç yaşlarında iken, bol bol resimli kitaplar göstererek bu resimleri bıkmadan bir bir anlatarak, yine kitaplardan kısa kısa hikayeler, masallar okuyarak, onlarda kitaba karşı bir merak uyandırmak gerekir.

36. Parçada aşağıdakilerden hangisine yer verilmemiştir?

A) Çocuklara resimli kitaplardan hikayeler okunmalı.
B) Okuma alışkanlığı küçük yaşlarda kazanılır.
C) Yaş günlerinde çocuklara kitap armağan edilmeli.
D) Kitaplardaki resimler bıkmadan anlatılmalı.


Bir gün nehirler gibi çağlayarak derinden
Dağlardan, ormanlardan sana akacak mıyım?
Ey deniz, şöyle bir gün sana bakacak mıyım?
Elma bahçelerinden, fındık bahçelerinden?

37. Yukarıdaki dizelerde asıl vurgulanan hangisidir?

A) Doğa özlemi B) Bahçe özlemi
C) Deniz özlemi D) Memleket özlemi

Kişi yaptığı işi seviyorsa, o alanda yeteneği de varsa başarılı olma olasılığı yüksektir. Bu da kişide doyum sağlar, kendini gerçekleştirme umudunu güçlendiren insanın ruh sağlığı da iyi olur.

38. Bu parçanın ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Sevdiği işi yapan insanlar mutlu ve başarılı olur.
B) Başarılı olmanın yolu çok çalışmaktan geçer.
C) Mutlu olmak için her şeye iyi yönüyle bakmamız gerekir.
D) İnsan isterse her şeyde bir mutluluk bulabilir.


Okumayı severim ya, çok okumuş bir kişi olduğumu söyleyemem. Şimdiye dek okuduğum kitaplar, öyle sanıyorum, dört beş yüzü geçmez. Oysa ben yaşta, bin beş yüz kitap okumuş olmalıydım. Neden okumazdım, okuyamadım? Ancak tat aldığım kitapları okurum. Çoğunlukla biraz karıştırdıktan sonra, sıkıyor beni diye, bırakıveririm.

39. Paragraftan aşağıdaki düşüncelerden hangisi çıkarılamaz?

A) Kitap okumaktan sıkılabiliyor.
B) Eline geçen her tür kitabı okuyabiliyor.
C) Okuduğu kitap sayısı, yaşına göre azdır.
D) Kitap okuyamamanın nedeni çözülmüş değil.


Kitap en iyi arkadaştır,
Bana neyi sorsam söyler.
Ne anlatsa en sonunda
Çalış, iyi, doğru ol der.”

40. Yukarıdaki dörtlükte, kitapla ilgili olarak hangisinden söz edilmemiştir?

A) Bilgi kaynağı olduğundan
B) Yalnızlıktan kurtardığından.
C) Yol gösterici olduğundan.
D) İyi kullanılması gerektiğinden.

P(6) 36-40


Cana can katıyor bahçende
Kendi elimle kazdığım su yolları.
Meltem okşuyor gönlümüzü
Geziyor güzelim şölen yerinde
Kol kola el eleyiz.

41. Şair için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Birlikte olmaktan mutludur.
B) Gelecekten endişe duyuyor.
C) Yaptığı işlerin sonucu onu neşeli ve dinç kılıyor.
D) Rüzgarın yüzünü okşayışını seviyor.


42. Aşağıdakilerden hangisi bir paragrafın giriş cümlesi olmaya uygundur?

A) Üstelik, böyle bir yapıtı bu zamanda yayınlamak zor.
B) Sonra, birden yağmur bastırdı, hepimiz perişan olduk.
C) Oysa oyunu dikkatle izlediğimizde böyle bir şey yok.
D) Her olay, insanda ayrı bir izlenim uyandırmaz.


Bazıları o zamanlarda yapılan işlerin birçoğunu bana ve başkasına mal ederler. Bu yanlıştır. Bir kişinin, beş kişinin, elli kişinin böyle büyük davalarda ne önemi olur ki? Gönlünde vatan muhabbeti taşıyan her vatansever o günlerde bizim gibi düşünmüş, bizim gibi duymuş ondan sonra da bizimle beraber olmuştur. Milli Mücadele’de aslan payını kendine ayırmakta hata vardır. Bir elin şamatası olur mu ki?”

43. Bunları söyleyen kişi aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilemez?

A) Dayanışmanın bilincinde olan B) Yurtsever
C) Kendini beğenmiş D) Alçakgönüllü


44. Aşağıdakilerden bir paragraf oluşturulduğunda, hangisi bu paragrafın ilk cümlesi olur?

A) Bereketli bahar yağmurları toprağın yüzünü güldürmüş.
B) O yıldan sonra bu ilke, hep “Yeşil Yağmurlar Ülkesi” diye anılmış.
C) Komşu ülkelere bile yardım etmişler, öylesine dolup taşmış
ambarlar.
D) O yıl öyle bereketli bir yıl olmuş ki, kentin ambarları ürünle
dolmuş.


45. Aşağıdakilerden bir paragraf oluşturulduğunda, hangisi bu paragrafın ilk cümlesi olur?

A) Bu toplantılar birer edebiyat olayı sayılabilirdi.
B) Çoğu kez, yeni bir sanat ve şiir anlayışı ortaya atılır, bunun
üzerinde ateşli tartışmalar yapılırdı.
C) Akşamları birimizin evinde fakat daha çok bizim evde toplanırdık.
D) Çünkü bu samimi toplantılarda şiirler okunur, müzik dinlenir,
tartışmalar yapılırdı.

P(6) 41-45

Çevremdekilerin söylediklerine kulak asmam. Davranışlarımı onların söylediklerine göre düzenlemem. Kafama koyduğum her işi eninde sonunda yaparım. Bir işe girmeden önce iyice düşünür, o işle ilgili hesaplar yaparım. Böylece başarısızlık oranını en aza indiririm.

46. Kendini böyle anlatan bir kişi, aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilemez?

A) Tedbirli B) Korkak C) Kararlı D) Planlı



Konfüçyüs şöyle diyor: “Sen bana bir yumurta versen, ben sana bir yumurta versem, ikimizin de birer yumurtası olur. Ben sana bir bilgi versem, sen bana bir bilgi verse, ikimizin de ikişer bilgisi olur.”


47. Konfüçyüs’ün bu sözünden aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?

A) İnsan, bildiklerini başkasına da öğretmelidir.
B) Bildiklerini başkasıyla paylaşan kişi kayba uğramaz.
C) Maddi olanakların tersine, bilgi paylaşıldıkça çoğalır.
D) Maddi zenginliğe önem vermek doğru değildir.

İzmir yazın, imbatla nefes alırdı. Şimdi alamıyor. Boğazı sıkıldı. Esinti artık kentin içine giremiyor. Çin Seddi’nin yüksekliği on metre, İzmir sahil surlarının yüksekliği ise otuz metre. Deniz çalındı güzelim kentten.

48. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisi çıkarılamaz?

A) Yazar kent için üzülmektedir.
B) Kent eski görüntüsünü yitirmiştir.
C) Kentin, denizden yararlanması engellenmiştir.
D) Yapıların çoğalmasına karşı çıkılmıştır.


Okulumuza çok güzel bir kütüphane yapılmıştı. Bu kütüphanede ders çalışmak bizim için büyük bir keyifti. Kütüphanedeki tek olumsuzluk, kitap çeşidinin az olmasıydı. Nurettin Çakıroğlu’nun katkılarıyla kütüphanemizdeki kitap sayısı büyük bir artış gösterdi. Bu, mutluluğumuzu ikiye katladı.

49. Bu parçada yazarı asıl mutlu eden aşağıdakilerin hangisidir?

A) Okumayı çok sevmesi
B) Okulda başarılı bir öğrenci olması
C) Kütüphanedeki kitap sayısının artması
D) Kütüphanede ders çalışabilmesi


Gençken ailemin uyarılarını dinlemez, burnumun dikine giderdim. Annemin ve babamın hiçbir şey bilmediğini düşünürdüm. Baba olduktan sonra onları çok iyi anladım. Daha önceleri kendimi onların yerine koyamıyordum çünkü.

50. Bu parçaya göre, yazarın ailesini daha iyi anlamasını asıl nedeni aşağıdakilerin hangisidir?

A) Ailesinin bir şey bilmediğini düşünmesi
B) Kendisine yapılan uyarıların yetersiz olması
C) Yazarın, anne ve babası gibi ince düşünememesi
D) Baba olduktan sonra, benzer olayları kendisinin de yaşaması
P(6) 46-50

Televizyon programları, bizim için eğitici olabileceği gibi, zararlı da olabilir. Bu sebeple, televizyon izlerken seçici olmalıyız... Yararlı olduğuna inandıklarımızı izlemeli, diğerlerini izlememeliyiz.

51. Parçada vurgulanan asıl düşünce aşağıdakilerden hangisidir?

A) Televizyon izlemek yanlıştır.
B) Televizyon hayatımızın en önemli araçlarındandır.
C) Televizyon programlarında seçici davranmalıyız.
D) Her evde mutlaka televizyon olmalıdır.


(1) “Mutluluk” ne güzel bir sözcük. (2) Bizim yaşama olan bağlılığımızı artırıyor. (3) Bazı insanlar mutlu olmayı bilmezler. (4) Bize yaşamı armağan ediyor.

52. Bu parçada numaralanmış tümcelerin hangisi konunun akışını bozmaktadır?

A) 1. B) 2. C) 3. D) 4.


Büyükler de zaman zaman masal dinlemekten hoşlanır; ama masalın asıl sevenleri çocuklardır. Çocuk, küçük yaşta anadilinin bütün özelliklerini, ayrıntılarını ancak masal dilinden öğrenebilir. Masal, çocuğa dilini öğreten bir öğretmendir.

53. Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir?

A) Masalların çocuklar tarafından sevildiğine
B) Çocukların, anadillerinin özelliklerini masallardan öğrendiklerine
C) Büyüklerin de masal türünden hoşlandıklarına
D) Masalları söyleyenlerin bilinmediğine


İster öğrenci isterse yetişkin olsun, bugün herkes dünden daha çok okumak zorundadır. Öğrencilikte yüksek bir okul başarısı, yetişkinlikte de iyi bir iş sahibi olmak ve bu işte yükselebilmek; her zaman olduğundan daha çok okumayı gerektirmektedir.

54. Bu paragrafın ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisidir?

A) En çok okuması gerekenler öğrencilerdir.
B) Okumanın yaşı ve zamanı yoktur.
C) İş sahibi olmak için okumak gerekir.
D) Boş zamanı okuyarak değerlendirmelidir.


Tarihi boyunca savaşlar vermiş, ülkeler fethedip sürekli düzenler kurmuş, acı, tatlı günler görmüş bir milletiz. Mutluluklarımızı olduğu kadar acılarımızı da paylaşmasını bilmiş, kimi zaman kaderimize boyun eğerken, kimi zaman silkinip şahlanmışız.

55. Paragraflarda aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

A) Mutluluk ve acılarımızı paylaştığımıza
B) Savaşlar yapıp ülkeler fethettiğimize
C) Düzenli ordular kurduğumuza
D) Bazen kaderimize boyun eğdiğimize
P(6) 51-55

Ankara başkenttir, İstanbul inci
Buğday üretmede Konya birinci
Zorluklar olsa da bitmez direnci
Uygarlık beşiği birlik Türkiye’m

56. Dörtlüğün teması aşağıdakilerden hangisidir?

A) Ulus sevgisi B) Doğa sevgisi
C) Yurt sevgisi D) İnsan sevgisi


Dünyanın falan yerinde bir rahatsızlık varsa, bana ne dememeliyiz. Böyle bir rahatsızlık varsa, tıpkı kendi aramızda olmuş gibi onunla ilgilenmeliyiz. Böyle bir davranış, ulusları bencillikten kurtarır.

57. Bu parçada aşağıdakilerin hangisi vurgulanmıştır?

A) Hoşgörülü olmak B) Alçakgönüllü olmak
C) Yaşadığı topluma ayak uydurmak D) Duyarlı olmak



Gülten Akın, Murathan Mungan için: “Bana şu iki dizesini versin, benim bütün şiirlerim onun olsun.”

58. Yukarıdaki tırnak içindeki sözü söyleyen şairin, diğer şaire olan duygusu aşağıdakilerden hangisidir?

A) Hayranlık B) Kıskançlık
C) İkiyüzlülük D) Şaşkınlık


Her dersten sıkılırdım. “Bir bitse de bahçeye çıksak.” derdim. En çok kimya dersine aklım ererdi. Yazık ki okulu bitiremedim. Galatasaray Lisesi’nin dördüncü sınıfından ayrıldım. Yani şimdi orta okulun son sınıfı ile, lisenin birinci sınıfı arasında bir şey. Okusaydım doktor olmak isterdim.

59. Bu parçanın yazarı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Okul yıllarında, ders dinlemek ona sıkıcı gelmiştir.
B) Okulu bitiremediği için üzgündür.
C) Tahsilini sonradan farklı şekilde tamamlamıştır.
D) Kimya dersinde daha başarılı olmuştur.


Çok ciddi bir yazı yazacaksam, konu üzerinde yoğunlaşabilmem için, evde çıt çıkmamalıdır. Ayrıca dikkatimin uyanık olması için çalışma odamın sıcaklığının da on altı dereceyi geçmemesi gerekir. Bunun için yaz aylarında ciddi yazılar yazamam; yazmaya kalktığımda da yazılarım sıcağın etkisiyle mizah ağırlıklı olur.

60. Parçanın konusu aşağıdakilerden hangisidir?

A) Yazma zorluğu B) Yazma ve yetenek ilgisi
C) Yazma ortamı D) Konu seçimi
P(6) 56-60
İlk dizelerimi okul defterimin arkasına yazdığımda, on üç on dört yaşlarımda olduğumu anımsarım. İlk şiirim yayımlandığında yirmi bir yaşındaydım,şimdi de altmış bir yaşındayım. Varlık, Yücel, Ufuklar, Türk Dili gibi başlıca dergilerde yayımlanmış şiirlerim, denemelerim, inceleme yazılarım, iki de romanım var.

61. Bu parçadan yazarla ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarılamaz?

A) Şiir yazmaya okul yıllarında başlamıştır.
B) Edebiyatın değişik dallarında eser vermiştir.
C) Edebi çalışmaları değişik dergilerde yayımlanmıştır.
D) Son yazdığı edebi tür romandır.



Korlaşan güneş altında toprakla savaşan bütün bu insanların ümitleri pamuktadır. Kışın edilen borçlar pamukla ödenecek, yavuklular pamuktan sonra birleşecektir. Ocaklar bu pamukla tütecek, ambarlar pamuktan gelecekle dolacaktır. Giyim kuşam ve bütün arzular, hep bu pamuğa bağlanmıştır.

62. Paragrafta sözü edilen insanlarda belirgin olan duygu aşağıdakilerden hangisidir?

A) Heyecan B) Sevinç C) Korku D) Umut


63. Aşağıdakilerin hangisi bir paragrafın giriş cümlesi olamaz?

A) Okula başladığım gün, yağmurlu bir gündü.
B) Öykücü, işte bu türlü okurlar için yazar.
C) Gözlerim bir kitaba dalmış, düşünüyordum.
D) Onun düşüncesini anlamak çok zor.


Bir aydın yabancı dil bilmese de olur, çok kitap okumasına da gerek yoktur. Yeter ki anadilini gerçekten bilsin. Kelimeleri anlam incelikleriyle tanısın. İyi olanları kötülerinden ayırabilsin.

64. Bu parçada vurgulanan temel düşünce aşağıdakilerden hangisidir?

A) Anadili eğitimi küçük yaşlarda başlamalıdır.
B) Kitap okuyan kişiler anadillerini daha iyi bilirler.
C) Bir aydın her şeyden önce anadilini iyi bilmelidir.
D) Anadili eğitimi bir yabancı dille birlikte sürdürülmelidir.
65. Aşağıdakilerden hangisi bir paragrafın giriş cümlesi olabilir?

A) Onlar da zamanla unutulup gitti.
B) Bütün bunların özünde cahillik yatar.
C) M. Cevdet Anday, mükemmel bir şair, yazar ve denemeci.
D) Bu görevin yetkililerce yerine getirilmesi gerekir.
P(6) 61-65

1. Başlayalı çok oldu ama henüz bitiremedim.
2. Her şeye rağmen en kısa zamanda bitireceğim.
3. Bu, şimdiye kadar okuduklarımın en güzelidir, diyebilirim.
4. Birkaç gündür bir roman okuyorum.

66. Yukarıdaki cümlelerle oluşturulacak bir paragrafta ilk cümle hangisi olur?

A) 1 B) 2 C) 3 D) 4


Kalktım sabahı dinledim;
Dudaklarımda okuldan kalma bir şarkı
Hani yorgundum, yeniktim, çaresizdim.
Dündü, evet dün.
Dün bir kentti; geride kaldı.
Bu sabah bir başka kentte indim.

67. Aşağıdakilerden hangisi, ozanın yeni bir günde hissettiklerinden değildir?

A) Mutluluk B) Endişe C) Neşe D) İyimserlik


Büyük kentlerin dışında edebiyat dergisi çıkarmanın zorluğunu tahmin edebiliyorum. Yazılar toplanamaz, toplananlar gereği gibi gözden geçirilemez, dergi vaktinde çıkarılamaz... İyi de bu zorluklar onlara birbirlerinin kopyası olma hakkını tanımaz ki!

68. Bu parçada taşrada çıkarılan edebiyat dergileri ile ilgili olarak asıl yakınılan aşağıdakilerden hangisidir?

A) Zamanında yayımlanamamaları.
B) Nitelikli yazılar bulunmayışı.
C) Çıkarılmalarında zorluklar yaşanması.
D) Birbirine çok benzemeleri.


(1) “Mavi ve Kara” Sabahattin Eyüboğlu’nun ilk kitabıdır. (2) Kitapta toplum sorunları üzerinde duruluyor daha çok. (3) Yurdumuzun durumuyla ilgili günlük konular ele alınıyor. (4) İnsanoğlunun tabiatla, toplumla, bireylerle kişisel ilişkilerinden söz ediliyor.

69. Bu paragrafta numaralı cümlelerden hangisinde kitabın içeriğinden söz edilmemiştir?

A) 1 B) 2 C) 3 D) 4


1. Halbuki kişi, bir işi ustasından öğrenir.
2. Bu büyük şairi daima sevdim.
3. Sanatın görevi topluma ayna tutmaktır.
4. Bununla beraber sanat insanı değiştirmeli, iyiye yöneltmeli.

70. Yukarıdaki cümlelerden hangisi bir paragrafın ilk cümlesi olabilir?

A) 1 B) 2 C) 3 D) 4
P(6) 66-70

(1) Gömüldüğüm karlardan çıktım. (2) Sallana sallana asfalta indim. (3) Bir kahveye kadar yürüdüm. (4) Sıcak bir çay içtim. (5) Bu çay hoşuma gitmiş, kendime gelmemi sağlamıştı. (6) Üstümü başımı sobada kuruttuktan sonra köye gitmek üzere yola koyuldum.

71. Paragrafın kaçıncı cümlesi bir duygu anlatmaktadır?

A) 2 B) 4 C) 5 D) 6


İlkokuldan beri Ömer Seyfettin’in öykülerini okumuş, onun sürprizli sonlarla biten öyküleriyle dolmuş olan bir genç, farklı bir yazarın öyküsünü okuyunca “Bu da ne?” diyecektir. Onunla tatmin olmayacaktır.

72. Parçanın ana düşüncesi nedir?

A) Hep aynı yazarın eserlerini okuyan kişi, farklılığı gördüğü
zaman şaşıracaktır.
B) Ömer Seyfettin okunulması gereken tek öykücümüzdür.
C) Öyküde tekdüzelik bıktırır.
D) Okuyucuya hitap etmeyen öykü kalıcı olamaz.


Yazdığım eserlerde hüzün, gözyaşı, ölüm, acı yoktur. Bana göre en umutsuz hasta bile yarın için planlar kurmalıdır. İşte o zaman insan yaşama bağlanabilir.

73. Bunları söyleyen bir yazar, aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilebilir?

A) Sabırlı B) İyimser C) Titiz D) Karamsar


Sanatçı denince ilk akla gelen sancıdır. Onu yazmaya zorlayan, yüreğini kemiren de sancıdır. Yazmak, bu sancıyı sakinleştirir. Kalem denilen yatıştırıcı sanatçının yaşamasını sağlar.

74. Parçaya göre sanatçıyı sancılardan uzaklaştıran temel etken nedir?

A) Sanatçının yaşaması B) Sanatçının yazı yazması
C) Sanatçının kendisini zorlaması D) Sanatçının sakinleşmesi


Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim.
Nerde o günler, o şevk. O heyecan?
Bu güleryüzlü adam ben değilim
Yalandır kaygısız olduğum, yalan.

75. Bu dizelerde aşağıdaki duygulardan hangisine yer verilmemiştir?

A) Hayret B) Özlem C) Hüzün D) Ümit
P(6) 71-75

Nerede eski komşularımız, eski mahalle bakkalımız, yoğurtçu Baki amca, yazlık sinemalar?.. Nerede gençliğim ve o eski İstanbul?

76. Bu parçaya hakim olan duygu aşağıdakilerden hangisidir?

A) Ümitsizlik B) Özlem C) Karamsarlık D) Pişmanlık


77. Aşağıdaki cümlelerden anlamlı bir paragraf oluşturulursa, hangisi ilk cümle olur?

A) Geri dönünce herkes çok şaşırmış.
B) Bir zamanlar dedem anlatmıştı.
C) Gençliğinde dört yıl askerlik yapmış.
D) Onu öldü zannetmişler.


78. Aşağıdakilerden hangisi bir paragrafın giriş cümlesi olamaz?

A) Bir yapıtın eleştirilmesi için önce onun tam olarak anlaşılması
gerekir.
B) Kelimelerde kuş motifinin çok kullanılmasının nedeni de budur.
C) Güney Afrika’da zengin altın, elmas, kömür ve uranyum madenleri
vardır.
D) Mektup, edebiyatımızda yaygın olmayan bir türdür.


İçimden hep iyilik geliyor
Yaşadığımız dünyayı seviyorum
Kin tutmak benim harcım değil
Çektiğim bütün sıkıntıları unuttum
Parasız pulsuzum ne çıkar
Gelecek güzel günlere inanıyorum.

79. Bu dizelerde işlenen “tema” aşağıdakilerden hangisidir?

A) Karamsarlık B) Umut C) Yalnızlık D) Fakirlik


Sokakta bir kedicik,
Islak, aç, yorgun,
Üşümüş ve minicik.
Titrek ayaklarında
Yaşamın sillesi var.

80. Yukarıdaki dizelerde hakim olan duygu aşağıdakilerden hangisidir?

A) Özlem B) Acıma C) Sevinç D) Ümit
P(6) 76-80

1. Nankör hayvanlar olarak bilinirler
2. Sokaklarda beslenebilirler
3. Temizliklerini kendileri yaparlar
4. Evlerde fare barındırmazlar
5. Köpeklerle anlaşamazlar

81. Yukarıdaki cümlelerin hangilerinde kedilerin yaşadığı ortamla ilgili ayrıntılara yer verilmiştir?

A) 2 ve 3 B) 1 ve 2 C) 2 ve 4 D) 3 ve 5


82. Aşağıdakilerden hangisi bir paragrafın giriş cümlesi olabilir?

A) Biz de vatan ve millet konusunda heyecan duyuyoruz.
B) Fakat bu olay yangını söndüremedi.
C) Bu sıralarda en güzel şiirlerini yazar.
D) Hayatını feda etmek kahramanlığı doğurur.


Bir yapıtta önce yazarın okuruna ileteceği önemli bir söz olmalıdır. Yazının kurulması, biçimi, temel sözden sonra gelir. Yazar ileteceği sözü en iyi biçimde anlatmalı ve belirtmelidir.

83. Parçada anlatılmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir?

A) Yazarın okuruna ileceği bir mesaj olmalıdır.
B) Eserin yapısı sağlam olmalıdır.
C) Eserde olaylar gerçeğe uygun olmalıdır.
D) Yalın bir anlatıma özen gösterilmelidir.


Ben yaşamımda sevinçlerimden çok öfkelerimi hatırlıyorum. İnsanlarla çok iyi geçindiğim söylenemez. Ama bu öfkemin içinde pek kini bulamıyorum. Bana göre kin, öfkenin durulmuş halidir. Benim öfkem hiç durulmuyor ki kinim olsun.

84. Bu parçada sözü edilen kişiyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?

A) Duygularımı açıkça söylemekten çekinmez.
B) Özeleştiri yapmaktan kaçınmaz.
C) Yaşamında sevinçler daha az iz bırakır.
D) Kendisine hiçbir zaman güvenilmez.


Şairin şiirlerinde işlediği öz, hiç değişmemiştir. Toplum sorunlarının hepsini onun şiirlerinde görebilirsiniz. Şiirlerinde Anadolu’nun bütün dertlerini ve özelliklerini bulabilirsiniz. Düzyazıyla ele alınan konuları o, şiirle yansıtmıştır bize. Ülkesinin insanını doğasıyla kaynaşarak bizlere sunmuştur.

85. Parçada anlatılan sanatçıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Şiiri düzyazı gibi yazmıştır.
B) Ülke sorunlarına duyarlı davranmıştır.
C) Şiirlerine Anadolu’nun bütün özelliklerini ele almıştır.
D) Genelde toplumsal sorunları şiirlerine yansıtmıştır.
P(6) 81-85


Yazılarını düşünceleriyle duygularını birleştirerek ve çok düşünerek yazardı. Yazılarının eleştirilmesini isterdi. Bir cümleyi defalarca değiştirir, onunla uğraşırdı. Sözcüklerle sanki bir resim çizerdi.

86. Aşağıdakilerden hangisi paragrafta sözü edilen yazarın özelliklerinden biri değildir?

A) Yazılarına duygu ve düşüncelerini yansıtmak.
B) Eleştirilmekten korkmamak.
C) Halkın yaşam biçimini yansıtmak.
D) Kusursuz yazmaya çalışmak.


Toplumumuzda evler, yollar nasıl hızlı bir şekilde plansız, programsız çoğalıyorsa, romanımız da bundan farklı değil. Bugün romancımız da yalnız sayısal artışla yetinmektedir. Nasıl olursa olsun, çok yazmak, bir an önce bir roman ortaya çıkarmak çabasındadır. Bu da romanımızı çıkmaza sokmaktadır.

87. Bu parçanın yazarı aşağıdakilerin hangisinden yakınmaktadır?

A) Plansız kentleşmenin insanı bunaltmasından.
B) Romancılıkta kaliteye değil, sayısal çokluğa önem verilmesinden.
C) Okuyucunun gereken niteliğe sahip olmamasından
D) Sanatçının üzerinde baskı olmasından


Bir şeyler öğrenmek için roman veya şiir okunduğunu sanmıyorum. Sanatçı bir şeyler öğretmek, bazı doğruları göstermek amacıyla yazmamıştır ki okuyucu öğrenmek için okusun! Fikir eseri ile sanat eserinin ayrıldığı nokta işte burada!

88. Fikir eseri ile sanat eserinin ayrıldığı nokta aşağıdakilerden hangisidir?

A) Fikir eseri insanları eğitmek, bilgilendirmek için yazılmamıştır.
B) Fikir eseri insanların iç dünyalarına seslenmek amacıyla yazılır.
C) Sanat eseri bilgi vermek amacıyla yazılmaz.
D) Sanat eseri eğitici yönü ile tercih edilir.


Kapıyı açtığımda karşıma şirin mi şirin bir oda çıktı. Kenarları pomponlarla süslenmiş bembeyaz yatak örtüsü, beyaz tül perdeler, yerdeki küçük çiçekli halı, dopdolu kitaplık ve küçük bir çalışma masası vardı. Minicik oyuncak hayvanlar, yemyeşil gözlü, sarı saçlı bebekler oraya buraya serpiştirilmişti.

89. Paragrafa göre aşağıdaki yargılardan hangisine varamayız?

A) Oda bir çocuğa ya da gence aittir.
B) Oda son derece karışıktır.
C) Odada kitaplık ve çalışma masası vardır.
D) Oda sevimlidir.


Öpünce annem beni
Gökten yıldızlar yağar
Rüzgar yıkmaz bir şeyleri
Ellerimi üşütmez kar.

90. Yukarıdaki dizelerin teması (ana duygu) aşağıdakilerden hangisidir?

A) Doğa sevgisi B) Rüzgarın yıkıcılığı
C) Direnme gücü D) Anne sevgisi
P(6) 86-90

Bir gün nehirler gibi çağlayacak derinden
Dağlardan, ormanlardan sana akacak mıyım?
Ey deniz, şöyle bir gün sana bakacak mıyım?
Elma bahçelerinden, fındık bahçelerinden?

91. Yukarıdaki dörtlükten aşağıdaki duyguların hangisi çıkarılamaz?

A) Özlem B) Sevgi C) Ayrılık D) Pişmanlık


Bir yılın önemini gidin sınıfta kalmış bir öğrenciye sorun. Bir haftanın önemini gidin haftalık bir gazetenin editörüne sorun. Bir günün önemini gidin gündelikle çalışan bir işçiye sorun. Bir dakikanın önemini gidin uçağını o dakika kaçırmış bir işadamına sorun. Bir saniyenin önemini gidin ölümcül bir kazadan kıl payı kurtulana sorun. Bir mili saniyenin önemini gidin olimpiyatlarda gümüş madalyayla yetinmek zorunda kalan sporcuya sorun.

92. Yukarıdaki alıntı size hangi kavramın önemini vurguluyor?

A) Haftanın B) Yılın C) Günün D) Zamanın


...... Sonra birden bastırıverdi kasvet... Kalleş bir gölge, ağır ağır sokuldu dolunayın nurdan yüzüne... Birkaç dakika içinde kara bir şal gibi tamamen örttü üzerini gece güneşinin... Bir süre kıvranıp durdu ay ışığı, sonra tutulup kaldı aniden... Karanlık hükümranlığını ilan etti dağ yamaçlarında... Bozkır, siyaha teslim oldu.

93. Bu parçada neden söz edilmektedir?

A) Çevrenin mutsuzluğundan
B) Hayatın zorluklarından
C) Karanlığın kişi üzerindeki etkilerinden
D) Ay tutulmasından

94. Aşağıdaki cümlelerden bir paragraf oluşturulduğunda hangisi ilk cümle olur?

A) Böylesine taze kalmış yapıtlardan her okuyuşta yeni bir tat alır,
yeni bir şeyler öğreniriz.
B) Savaş ve Barış’ı yeniden okuyorum.
C) Konuyu bilyorum, kişileri tanıyorum; ama bu durum merakımı
hiç azaltmıyor.
D) Üçüncü okuyuşumdur bu.


Çevremde, dayak kadar zararlı olduğunu gördüğüm eski bir eğitim yöntemi de öğüt vermektir. Hiçbir çocuğun öğütlere kulak astığını görmedim. Oğluna durmadan yalan söyleyen babanın, doğruluk öğütleri vermesinden daha gülünç ne olabilir?

95. Bu parçada, aşağıdakilerden hangisi üzerinde durulmamıştır?

A) Eğitimde dayağın yerinin olamayacağı
B) Öğüt vermenin yararsızlığı
C) Yalan söylemenin yanlışlığı
D) İnsanın çevresinden etkilenmemesi gerektiği
P(6) 91-95

Bambaşka bir ülkede, bambaşka insanlar arasında akla hayale sığmaz maceralar içinde yaşamak ister misiniz? Buyrun size iki yüz ciltlik bir kütüphane! Şaşırdınız mı? Şaşıracak bir şey yok bunda. Evet evet, kütüphanenin bütün kitaplarının yazarı aynı kişi! Doğru duydunuz! Evet hepsini aynı adam yazdı: Ahmet Mithat.

96. Bu parçada Ahmet Mithat’ın hangi özelliği vurgulanmıştır?

A) Yapıtlarının geniş kitlelerce beğenildiği
B) Yazma konusundaki üretkenliği
C) Eserlerinin konusunun aynı olduğu
D) İnsanları eğitmeyi amaçladığı


Kasabaya yeni atanan genç öğretmen, kısa sürede öyle olaylara tanık olmuştu ki: “Bir ay içinde, bir ömürde öğrenebileceklerimin hepsini öğrenmiş gibiyim.” diyordu.

97. Bu sözleri söyleyen kişinin durumu, aşağıdakilerin hangisiyle nitelendirilebilir?

A) Yaşamın gerçeklerini kabullenmekle
B) Deneyimsizliğinden utanmakla
C) Ortama uyum sağlayamamakla
D) Yaşam deneyimi kazanmakla


İkindi aydınlığı toparlanıp gitmiş, odaya sessizlik ve karanlık çökmüştü. Nezihe, işlediği örtüde bir sıkıntının büyüdüğünü gördü. Örtüyü elinden bırakıp, pencereye doğru yürüdü. Evler, sokağa asılmış çamaşırla pazar yerinden dönen yorgun kadınlar ve beklemeyi anımsatan bir çınar... Annesi şu sokağın başında görünüverse, yeniden başlayacaktı yaşam.

98. Parçaya göre Nezihe’nin sıkıntısının nedeni nedir?

A) Sessizlik ve karanlıktan korkması
B) Komşuların Nezihe’ye ilgi göstermemesi
C) Yaptığı işten bıkıp usanması
D) Annesinin eve dönmemiş olması.


Sabahları gazete satıyormuş. Bazen beş, hatta - bana nasıl etki ettiğini görmek için başını çevirdi - yedi milyon kazanıyormuş. Öğleden sonra paket taşıyormuş. Akşamları yine gazete satarmış. Her gün on üç, on beş, yirmi milyon lira bile kazanıyormuş.”

99. Yukarıdaki parçada yazar, hangisini anlatmıştır?
A) Gözlemlerini B) Duygularını
C) Düşüncelerini D) Duyduklarını


Aç bir tilki, çardaktan salkım salkım üzümlerin sarktığını görmüş. Ağzı sulanmış, yemek istemiş, zıplamış; ama üzümlere yetişememiş. Yetişemeyince de: “Bunlar daha koruk, zaten yenilmez.” demiş.

100. Yukarıdaki öykünün ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kişi, başaramayacağı işe hiç girişmemelidir.
B) Kişi açgözlü olmamalıdır.
C) El ele vermeyince bazı konular başarı sağlamaz.
D) Kişiler becerisizlikleri nedeniyle başarısız olursa, hemen o işi
kötülerler.

2 yorum:

Unknown on 30 Ekim 2019 08:26 dedi ki...

Abi yada abla cevaplarida versen cok iyi olurdu

Unknown on 20 Nisan 2020 05:47 dedi ki...

1c 2b 3d 4a

Followers

 

ilköğretim türkçe. Copyright 2008 All Rights Reserved Revolution Two Church theme by Brian Gardner Converted into Blogger Template by Bloganol dot com