8 Mayıs 2008 Perşembe

ROMAN TÜRÜ VE ÖZELLİKLERİ

0 yorum
ROMAN

Olmuş ya da olabilir nitelikteki olayları ve konuları ele alan edebî türlere Roman denir. Diğer türlerden ayrılan en önemli özelliği, uzunluğudur. Romanlarda, toplumsal olaylar ve ilişkiler gerçeklere uygun bir tarzda ele alınır.

"Roman" kelimesi, Roma İmparatorluğu sınırları içinde yaşayan halk kitlelerinin konuştuğu halk Lâtincesine verilen addır. Sonraları herkesin anlayabilmesi için bu dille yazılan destan ve hikâyelere "roman" adı verilmiştir. Kelimenin aslı buradan gelir. (H. F. GÖZLER, Örnekleriyle Türkçe ve Edebiyat Bilgileri, s. 303)

İyi bir roman ilgi çekici olmalı, herkesi ilgilendiren insancıl bir tema taşımalıdır. Romandaki olaylar arasında dengeli bir sıralama ve bağ bulun-malıdır. Olaylar akla yakın olmalı, romanın konusundan doğmalıdır. Romandaki varlıkların kişilikleri baştan sona dek konuya uygun nitelikte olmalı, birbiriyle çelişmemelidir.

Roman yazarı; romanda yarattığı kişilerini kendi kişiliği içinden görebilmelidir. Romandaki davranışlar ve konuşmaların, kişilerin karakterlerinden çıkmasını sağlamalıdır. (S. SARICA - M. GÜNDÜZ, Güzel Konuşma Yazma, s. 403)

Okuyucu, romanı iş olsun diye okumaz. Roman okurken avunmak, kendinden uzaklaşmak ister. Romandaki kişilerle ilgilenmeye başlar. Olaylar karşısındaki davranışlarının ne olacağını merak eder. Onların başarılarından mutluluk duyar. Onların sıkıntılarına üzülür. Kendisini onların yerine koyar. Onların davranışlarını eleştirir. Bu davranışlar içinde yapılmaması gerekeni, yapılmamış olanları bulur. Romanı okuyup bitirince genel bir yargıda bulunur. (S. SARICA - M. GÜNDÜZ, Güzel Konuşma Yazma, s. 404)

Türk edebiyatında önceki yüzyıllarda roman türüne benzer edebî eserler mevcuttur. Bunlar:

(1) Halk Hikâyeleri (Kerem ile Aslı, Ferhat ile Şirin gibi.)

(2) Meddah Hikâyeleri

(3) Dinî Hikâyeler (Hz. Ali'nin Cenkleri gibi)

(4) Destanî Hikâyeler (Dede Korkut Hikâyeleri, Battal Gazi Destanı gibi)

Avrupaî tarzda ilk roman, Tanzimat döneminde yazılmıştır. Namık Kemal'in "İntibah", ilk Türk romanıdır. Nabizâde Nazım'ın "Karabibik", ilk köy romanıdır. Yusuf Kâmil Paşa'nın Fenelon'dan çevirdiği "Telemak", ilk çeviri romandır.

Romanlarda, şu ögeler üzerinde önemle durulmalıdır:

Konu, kişiler, çevre, zaman, ana düşünce ve anlatım tarzı (üslûp).

Romanlardaki olaylar, bir plâna uygun olarak anlatılır. Bu plân şöyledir:

Giriş (Serim): Roman olayının başı, burada verilir.

Gelişme (Düğüm): Roman olayının gelişip, açıldığı bölümdür.

Sonuç (Çözüm): Romandaki olayın açıklığa kavuştuğu, düğümün çözüldüğü bölümdür.

(H. F. GÖZLER, Örnekleriyle Türkçe ve Edebiyat Bilgileri, s. 205)

Romanlar, işlenilen konularına göre şu çeşitlere ayrılır:

(1) Tarihî romanlar

(2) Macera romanları

(a) Polis romanları (Macera ve heyecan duygularını artıran romanlar)

(b) Egzotik romanlar (Yabancı ülkelerin toplumsal özelliklerini, geleneklerini anlatan romanlar)

(3) Köy romanları

(4) Sosyal içerikli romanlar

(5) Psikolojik tahlil romanları

(S. SARICA - M. GÜNDÜZ, Güzel Konuşma Yazma, s. 406)

(H. F. GÖZLER, Örnekleriyle Türkçe ve Edebiyat Bilgileri, s. 314 - 326)

HİKAYE TÜRÜ VE ÖZELLİKLERİ

0 yorum
HİKAYE

Önemli farklılıkları olmakla birlikte "küçük roman" şeklinde tanımlanabilir. Millî kültürümüzün önemli parçalarından "Dede Korkut Hikâyeleri", "destanlar" ve "halk masalları" nı saymazsak, Avrupaî tarzda ilk hikâyeler, Tanzimat Edebiyatı döneminde görülür.

İlk hikâye kitabı, Emin Nihat'ın "Müsameretnâme"di r. Bu kitapta toplanan hikâyelerin kuruluşu, işlenişi "Binbir Gece Masalları" na benzer.

19 . yüzyıl sonlarında başlayıp günümüze doğru daha da gelişen hikâ-ye, özellikle Alphonse DAUDET (1840-1897) ve Guy de MAUPASSANT (1850-1893) gibi büyük Fransız yazarlarının tekniğiyle tekâmüle ulaşmıştır. Bu iki yazar "realist" akımın yetiştirdiği zamanın ileri gelen romancılarındandır. Fransız hikâyeciliği Guy de MAUPASSANT'ın izinden gelişmiştir. Amerika edebiyatında özellikle mizahî hikâyeleriyle Mark TAWİN (1835-1910), O. HENRY (1862-1910) ve bunları takiben John STEİNBECK, Erskine CALDWEL Batılı ünlü hikâyecilerdendir.

(H. F. GÖZLER, Örnekleriyle Türkçe ve Edebiyat Bilgileri, s. 327)

Dünya hikâyeciliğinde iki hikâye biçimi hâkimdir. Bunlar:

(1) Maupassant Biçimi : Hikâyede asıl olan "olay" dır. Okuyucunun hikâyeyi şöyle ya da böyle yorumlamasına imkân verilmez. Çünkü, hikâyedeki olay, mantıklı bir seyir hâlinde takip eder. Kişilerin portreleri, özenle ve ayrıntılı olarak çizilir.

Çehov Biçimi: Hikâyede asıl olan "olay" değildir. Hikâye, sona erdiği zaman her şey bitmiş değildir. Hikâye, asıl bundan sonra başlıyor demektir. Zira, kişiler tamamıyla tanıtılmadığı, olaylarda kesinlik hâkim olmadığı için okuyucunun hayal kurması devamlı hareket hâlindedir ve kendine göre yorumlar yapmaya uygundur.

Çehov, hikâye anlayışını şöyle anlatır:

"Kaleme alınan konular, "sade" olmalı. Piyer Semenovi, Maira İvanovna ile nasıl evlendi gibi... Hem sonra, yok psikoloji tahlilleri, yok hikâye, yok bilmem ne imiş! Bunlar hep özenti... Hatırınıza ilk gelen başlığı koyun, kılı kırk yarmayın, tırnak, çizgi gibi işaretleri çok az kullanmaya bakın, gösteriştir bu. Benim işim anlatmaktır. Ancak, onu başarabilirim. "

(H. F. GÖZLER, Örnekleriyle Türkçe ve Edebiyat Bilgileri, s. 327)

Türk hikâyeleri, şu dört ana grupta değerlendirilir:

(1) "Serim, düğüm, çözüm" bölümlerinin düzenli olduğu hikâyeler. Ömer Seyfettin, Samet AĞAOĞLU, Haldun TANER, Oktay AKBAL, Mustafa KUTLU' nun hikâyeleri bu grup içindedir (Maupassant Biçimi)

(2) İstanbul'da yaşayan insanların özel hayat ve özelliklerini veren hikâyeler. Hüseyin Rahmi GÜRPINAR, Ahmet Rasim, Osman Cemal KAYGILI, Sermet Muhtar ALUS'un hikâyeleri bu grup içindedir. (Maupassant Biçimi)

(3) "Serim, düğüm, çözüm" bölümlerine önem vermeyen, olayın herhangi bir yerinden başlayan hikâyeler. Memduh Şevket ESENDAL, Sait Faik ABASIYANIK, Tarık BUĞRA, Sevinç ÇOKUM gibi yazarlarımız bu gruptandır. (Kısmen, Çehov Biçimi)

(4) Varoluş çizgisinde oluşturulmuş, aydın bunalımı ve çaresizliği anlatan soyut hikâyeler. Bu tür hikâyeler, ülkemizde 1955'ten sonra görül-dü. Hikâyelerde, hiç bir toplum kaygısı görülmez. Aydın bunalımının nedenleri yansıtılır. Sanat adı altında çoğu zaman "müstehcen"e kaçan konulara yer verilir. Hikâyecilik, sanattan ayrılmış ve ideolojiye kaydırılmıştır.

Bu grupta hikâye yazan yazarlarımızın başında ise; Yusuf ATILGAN, Demirtaş CEYHUN, Ferit EDGÜ ve Erdal ÖZ gelmektedir. (H. F. GÖZLER, Örnekleriyle Türkçe ve Edebiyat Bilgileri, s. 328/329)

GELENEKSEL TÜRK TİYATROSU VE ÖZELLİKLERİ

0 yorum
GELENEKSEL TÜRK TİYATROSU

Geleneksel Türk tiyatrosu içinde orta oyunlarının önemli bir yeri bulunmaktadır. Kavuklu ve Pişekâr; orta oyunlarında sıkça görülen sembolik kahramanlardır. Bu kişiler; yine, geleneksel tiyatromuzun önemli kahramanları Karagöz ile Hacivat'ın karşılığıdırlar.

Kavuklu, bilimsel anlayıştan uzak, fakat ârif, halk adamını temsil etmektedir. Pişekâr ise, Osmanlıca kelimeler kullanmakta yetenekli, okumuş insanı temsil etmektedir. Her ikisi de birbirlerinin açık yönlerini tamamlayan önemli tiplerdir. Bunlar, orta oyunlarında mizahî unsurlarla topluma mesajlar verir ve insanları bilgilendirirler.

Geleneksel Türk tiyatrosu, şu çeşitlere ayrılır:

(1) Meddahlık: Bir kişinin tek başına hazırladığı oyun çeşididir. Kelime anlamı "metheden = övgücü" demektir. Meddah, anlattığı olay ya da hikâyeyi seyirci önünde çeşitli hareket ve taklitlerle canlandırır. Bu şekilde insanlar, eğlenirken düşünme imkânı bulur.

(2) Karagöz: Gölge oyunudur. Beyaz bir perde üzerinde çeşitli insan tiplerinin canlandırılmasıdır. Bu oyunlar, "Karagözcü" adı verilen usta bir sanatçı tarafından perdeye yansıtılır. Oyunun başkahramanı "Karagöz", okumamış, ama zeki ve anlayışlı bir halk adamıdır. İkinci kahraman "Hacivat" ise, Karagöz'e zıt kişilikte bir insandır. Arapça ve Farsça kelimelerle konuşur, zaman zaman bilgiçlik taslar.

Karagöz, Türklere özgü bir oyundur. Çünkü, çok eskiden beri Türkler, çeşitli adlar altında Karagöz oyununu biliyor ve oynatıyorlardı. Hatta, Avrupa'da "Çin gölgeleri" diye adlandırılan gölge oyununun bile Karagöz' den geldiğini yapılan araştırmalar gösterir.

Bu oyun, Osmanlı Türkleri arasında uzun zaman yaşadı. Batılı anlamda tiyatro türünün edebiyatımıza girmesinden sonra yavaş yavaş önemini kaybetti.

Karagöz'deki diğer önemli tipler de şunlardır:

Çelebi, Tuzsuz Deli Bekir, Yahudi, Ermeni, Rum doktor, Frenk, Arap, Acem, Arnavut, Trabzonlu, Rumelili vb.

3. Orta Oyunu: Orta oyunu, açık bir meydanda oynanır. Seyirciler bu meydanın etrafını çepeçevre kuşatırlar. Ancak bir tarafını açık bırakırlar. Oyuncular, oyundan önce oradan meydana dahil olurlar. Çağdaş Türk tiyat-rosuna en yakın örnektir. Konular ve tipler olarak Karagöz'e çok benzerler. En ünlü tipleri Kavuklu ve Pişekar'dır. Ayrıca; "Balama (Rum)", "Frenk" ve "zenne" tipleri de bulunmaktadır. Günümüzde, bazı köy ve kasabalarda, orta oyunları bütün canlılığı ile hâlâ devam eder. (H. F. GÖZLER, Örnekleriyle Türkçe ve Edebiyat Bilgileri, s. 435)

RÖPORTAJ

0 yorum
RÖPORTAJ

Yazarın okuyucularına bir konuyu inandırmak için kişi, eşya, eser ya da bir yerle ilgili olarak yaptığı incelemeleri, fotoğraflarla süsleyerek, kendi görüşlerini de katarak yazdığı gazete ve dergi yazılarına Röportaj denir.

Röportaj yapacak kişide üstün bir görüş, anlayış ve gözlem yeteneği olmalıdır. Röportaj, bir çeşit haberdir. Fakat, röportajda bilgiden başka, yazarın izlenimleri, düşünceleri, görüşleri de yer alır. Röportajı hazırlayan kişi, konuyu iyice öğrenmeli, yerinde ve gerekli incelemeleri yapmalı, gerekli belgeleri toplamalıdır. (S. SARICA - M. GÜNDÜZ, Güzel Konuşma Yazma, s. 283)

Röportaj türü, gazeteciliğin gelişmesiyle ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, röportaj, özellikle gazetecilerin uyguladığı bir türdür. Günümüzde radyo ve televizyon da çok önemli bir röportaj aracı konumundadır. (H. F. GÖZLER, Örnekleriyle Türkçe ve Edebiyat Bilgileri, s. 561)

MEKTUP VE ÖZELLİKLERİ

0 yorum
MEKTUP

Uzakta bulunan herhangi dosta, arkadaşa gönderilen ya da kamu kuruluşları arasında haberleşmeyi sağlayan bir yazı türüdür. Mektuplarda dilek ve arzu bildiren duygu ve düşüncelere yer verilir.

Mektupta kullanılacak anlatım, bunu okuyacak kişinin kültür düzeyine göre ayarlanır. Arkadaşa yazılacak bir mektupta kullanılacak dil, büyüğe yazılacak mektuptaki dilden elbette farklı olmalıdır. (E. KANTEMİR, Yazılı ve Sözlü Anlatım, s. 255)

Edebiyatımızda mektup türü, Tanzimat Edebiyatı döneminde gelişmeye başlar. Özellikle Abdülhak Hamit TARHAN ile Namık Kemal'in birbirlerine yazdıkları mektuplar, bu gelişmenin önemli ve tipik örnekleridir. Bilim, edebiyat ve siyaset adamlarının mektupları, ayrıca çağının özelliklerini yansıttığı için, birer "belge" niteliği de taşırlar. (H. F. GÖZLER, Örnekleriyle Türkçe ve Edebiyat Bilgileri, s. 513)

Mektuplar, dört grupta sınıflanmaktadır:

(1) Özel Mektuplar

(2) Edebî Mektuplar

(3) Resmî ve İş Mektupları

(4) Açık Mektuplar

(1) Özel Mektuplar

Akraba ve dost gibi yakın çevredeki insanlara yazılan mektup çeşididir. Bu tür mektuplarda doğal ve samimi anlatım ön plândadır. Sanatçı ve edebiyatçıların, daha çok genel konular üzerinde yazdıkları özel mektuplara "edebî mektup" da denmektedir.

Özel mektupları yazarken dikkat edilecek özellikler şunlardır:

(a) Mektup yazılacak kâğıt, şekil yönünden düzenli ve temiz olmalıdır.

(b) Mektup, mürekkepli ya da tükenmez siyah renkli kalemle yazılmalıdır.

(c) Mektubun sağ üst köşesine "tarih", yanına da yazıldığı "yerin adı" konmalıdır.

(d) Mektubu göndereceğimiz kişinin genel özelliklerine göre (yaşı, kültür düzeyi, yakınlık derecesi vb.) "hitap cümlesi" bulunmalıdır.

(e) Mektubun sağ alt köşesine "ad-soyad" yazılmalı ve "imza" atılmalıdır.

(f) Mektubun sol alt köşesine "adres" yazılmalıdır.

(E. KANTEMİR, Yazılı ve Sözlü Anlatım, s. 255/256)

(S. SARICA - M. GÜNDÜZ, Güzel Konuşma Yazma, s. 138/139)

(H. F. GÖZLER, Örnekleriyle Türkçe ve Edebiyat Bilgileri, s. 513 - 522)

(2) Edebî Mektuplar:

Edebî mektuplar; yazarları, içerikleri ve ifade şekilleri ile özel mektuplar içinde ayrı yer tutar ve ayrı şekilde ele alınırlar. Edebî mektuplarda, mektubun yazıldığı dönemin edebiyat ve düşünce olayları yer alır. Yazar, karşısındakine öğüt verir, yol gösterir. Eski dönemlerde, bu tür kişisel edebî mektuplar, "Mektûbât = Mektuplar" adı altında toplanır ve geniş kitlelerin de okuyabilmesi için yayımlanırdı.

Düşünce ve edebiyat alanındaki görüşleri sergilemeleri bakımından mektupları yayımlanan yazar ve şairlerimizden bazıları şunlardır:

Ali Şir Nevaî (XV. yy.)

Kınalızade Ali (XVI. Yy.)

Veysî (XVII. yy.)

Ragıp Paşa (XVIII. yy.)

Namık Kemal (XIX.yy.)

Ahmet Hamdi Tanpınar (XX. yy.)

Ayrıca mektup tarzında eleştiri, seyahatname, roman, hikâye, şiir gibi yazılı kompozisyon türlerinin (edebî türler) de yazıldığı görülmektedir.

(3) Resmî ve İş Mektupları:

(a) Resmî Mektuplar:

Resmî dairelerin ve tüzel kişilik taşıyan kuruluşların birbirlerine yazdıkları resmî yazılarla; bunların, vatandaşların başvurularına verdikleri yazılı cevaplara denir. İş mektuplarına benzerler.

Bu mektupların hitap başlığı, yazılan dairenin ya da tüzel kişilik sahibi kuruluşun kanun ve tüzüklerdeki tam adıdır. Bu mektuplarda tarih ile birlikte mektubun sıra numarası ve konusu belirtilir. Mektup, cevap mahiyetinde ise "ilgi" hanesine cevabı olduğu mektubun sayı ve tarihi, "konu" hanesine de kısaca amaç yazılır. Bu yapıldıktan sonra iki ya da üç satır aralığı bırakılarak mektup yazılır.

Resmî mektuplarda açık, kesin, anlaşılır bir dil kullanılır. Mektubun sonu, alt makama yazılıyorsa "... rica ederim.", üst makama yazılıyorsa "... arz ederim." şeklinde biter. Mektup metninin sağ altında ise mektubu yazanın makamı, adı ve soyadı ile imzası bulunur.

(b) İş Mektupları:

Özel kişilerle iş kurumları ve iş kurumlarının kendi arasında, işle ilgili olarak yazılan mektuplara denir. Bu mektuplarda konusu ne olursa olsun bir iş ya da hizmet söz konusudur. Bu bir sipariş, satış, şikâyet, borç alıp verme isteği, tavsiye ya da bilgi isteme olabilir.

İş mektuplarını, konularına göre altı başlık altında inceleyebiliriz:

Sipariş mektupları

Satış mektupları

Şikâyet mektupları

Alacak mektupları

Tavsiye mektupları

Başvuru mektupları vb.

İş mektuplarına, kendisine mektup yazılan kişi ya da kurumun ad ve adresi ile başlanır. Kâğıdın sağ tarafına tarih yazılır. Adres ve tarihten sonra uygun bir aralık bırakılır, paragraf yapılarak doğrudan istek yazılır. Son bölüme saygı ifade eden bir söz eklenerek mektup bitirilir. Mektup metninin sağ altında mektubu yazanın adı ve soyadı ile imzası yer alır.

İş mektuplarında şekil birliğini sağlamak için, son zamanlarda satır başı yapılmamakta, satır başları, satır aralıkları daha da açılarak gösterilmektedir. Böylece yazı, sol ve sağ yanlardan bir blok hâlinde ve aynı ölçüler içinde kalmaktadır.

Resmî ve iş mektuplarında dikkat edilecek özellikler şunlardır:

(ı) Mektup yazılacak kâğıt şekil yönünden düzenli ve temiz olmalıdır.

(ıı) Bu tür mektuplar, mümkünse daktilo ya da bilgisayarla yazılmalıdır. Mümkün değilse, özel mektuplarda olduğu gibi siyah mürekkep ya da tükenmez kalemle yazılmalıdır.

(ııı) Resmî mektuplarda yazının çıktığı kurumun adı, kâğıdın üstüne ortalanarak büyük harflerle yazılmalıdır.

(ıv) Kâğıdın sağ üst köşesine tarih yazılmalıdır.

(v) Mektubun gideceği makamın adı ve yeri ise kağıdın orta üst yerine ortalanarak yazılmalıdır.

(vı) Yazı metnine başlamadan hangi tarih ve sayılı yazının cevabı olduğu yazılmalıdır.

(vıı) Mektubun giriş paragrafında sorun ya da konu kısaca belirtilmelidir. Gelişme paragraflarında ise konu ve sorun açılmalıdır. Sonuçta ise, arz / rica ifadelerine yer verilmelidir.

(E. KANTEMİR, Yazılı ve Sözlü Anlatım, s. 256)

(S. SARICA - M. GÜNDÜZ, Güzel Konuşma Yazma, s. 139/140)

(H. F. GÖZLER, Örnekleriyle Türkçe ve Edebiyat Bilgileri, s. 518)

(4) Açık Mektup:

Her hangi bir düşünceyi, görüşü açıklamak, bir tezi savunmak için bir devlet yetkilisine ya da halka hitaben, bir kişi ya da kurum tarafından yazılan, gazete, dergi aracılığı ile yayımlanan mektuplardır.

Açık mektuplarda sadece yazanı değil, geniş kitleleri ilgilendiren önemli konular ele alınır.

Açık mektubun türü; makale, fıkra, inceleme yazılarından birine uygun olabilir. Açık mektup örneklerine zaman zaman gazete ve sanat dergilerinde rastlanmaktadır.

(S. SARICA - M. GÜNDÜZ, Güzel Konuşma Yazma, s. 141)

(H. F. GÖZLER, Örnekleriyle Türkçe ve Edebiyat Bilgileri, s. 520-522)

YAZILI ANLATIM (ÜSLUP) TÜRLERİ

0 yorum
YAZILI ANLATIM (ÜSLUP) TÜRLERİ

Duygu ve düşüncelerin belli amaçlar doğrultusunda, yazılı ya da sözlü olarak ifade edilmesine Anlatım (üslûp) denir. Anlatımı gerçekleştirecek kişi, her şeyden önce dil bilgisi ve imlâ kurallarına uymak zorundadır. Ayrıca, yazacağı ya da konuşacağı konunun içeriğine ve amacına uygun olarak bir anlatım türü seçmelidir.

Anlatımda ifadeler "açık, sâde ve duru" olmalıdır. Her yazar ya da konuşmacının kendine özgü bir anlatım tarzı, büyük deneyimler sonunda za-manla oluşur.

Yazılı ya da sözlü anlatımda kullanılan anlatım türleri şunlardır:

a. HİKÂYE ETME (TAHKİYE)

Olmuş ya da olması mümkün olayların yazı ya da konuşma ile hikâye edilmesine denir. Şu edebî türlerde kullanılır: Roman, hikâye, anı (hâtıra), gezi (seyahat), biyografi, otobiyografi, tiyatro, film senaryosu vb.

Bu anlatım türünde işlenen düşünce, olaylar içindedir ve her şey hare-ket hâlindedir. Yani, olayların akışı, zincirleme olarak gelişir ve hareket ögesi ile birbirine bağlanır.

(E. KANTEMİR, Yazılı ve Sözlü Anlatım, s. 217)

Hikâye etme, dört ana unsur üzerine kurulur:

(1) Olay (hâdise = vak'a)

(a) Giriş (serim)

(b) Gelişme (düğüm)

(c) Sonuç (çözüm)

(2) Kişiler

(3) Yer

(4) Zaman (Z. KORKMAZ - A. B. ERCİLASUN - İ. PARLATIR ve diğerle-ri, Türk Dili ve Kompozisyon Bilgileri, s. 189 - 190)

b. AÇIKLAMALI ANLATIM

Açıklama, öğretme amacıyla oluşturulan makale, deneme, fıkra, sohbet, eleştiri vb. edebî türlerde kullanılmaktadır. Her hangi bir konuyu geliştirmek ve anlaşılır duruma getirmek için açıklama türünü seçmek gerekir.

29 Ekim 1923 (Cumhuriyet'in ilânı) hakkında bir yazı yazmak gerektiğinde, bu anlatım türüne başvurulur. Burada, anlatımın açık ve kesin olması gerekir. Düşünce yazıları, bu anlatım türüyle yazılacağından kelimeler, sözlük anlamlarında kullanılmalı; süslü, sanatlı, mecazlı anlatışa yer verilmemelidir. (E. KANTEMİR, Yazılı ve Sözlü Anlatım, s. 226)

Açıklamalı anlatım türünde yazar, ele aldığı konuda okuyucusunu aydınlatmak, ona bilgi vermek amacını taşır. (S. SARICA - M. GÜNDÜZ, Güzel Konuşma Yazma, s. 301)

c. TASVİR ETME (BETİMLEME) YOLUYLA ANLATIM

Canlı ve cansız varlıkları en ince ayrıntılarına kadar tanıtmaya Tasvir (Betimleme) denir. Özellikle roman, hikâye, anı ve gezi türlerinde kullanılır.

Tasvir etme anlatım türü, belli bir konuda izlenim kazandırmak istendiği zaman kullanılır. Tasvir etme; varlıkların durumlarını, özelliklerini, kelimelerle resim çizer gibi anlatmadır ve okuyucunun gözleri önünde canlandırmadır. Yazar; ayrıntıların seçiminde çok dikkatli olmalı; varlıkları, birbirinden ayıran özellikleri bilinçli olarak saptamalıdır. (E. KANTEMİR, Yazılı ve Sözlü Anlatım, s. 224)

Esas olarak, iki türlü tasvir vardır:

(1) İnsan Tasviri (Portre)

(a) Fizikî Portre : İnsanın dış görünüşünü ortaya koyan tasvirdir.

(b) Ruhî Portre : İnsanın ruh özelliğini (sevinç, üzüntü, olaylar karşısındaki tepki, heyecan, korku, cömertlik, cimrilik vb. ruh ve kişilik durumları) ortaya koyan tasvirdir.

(c) Fizikî ve Ruhî Portre: İnsanın hem fizikî, hem de ruhî özelliğini veren tasvirdir.

(2) Eşya (Şeyler) Tasviri: İnsan dışındaki bütün canlı ve cansız varlıkların tasviridir:

Örnekler:

(a) Olay Tasviri

(b) Doğa Tasviri

(c) Hayvan Tasviri

(d) Bitki Tasviri

(e) Kültürel Değerlerin Tasviri

(f) Tarihî ve Mimarî Eserlerin Tasviri

(g) Yerleşim Merkezleri Tasviri (İl, ilçe, mahalle ve sokak) vb.

Tasvir yazıları, daha çok olaya dayalı (tahkiyeli) edebî türlerde bulunur. Örnek: Roman, hikâye, tiyatro eseri, film senaryosu vb.

Her hangi bir şeyi, etkili olarak tasvir edebilmek için özellikle gözlem yapmak gerekir. Tasvirde, tasviri yapılan olaylar, kişiler ve nesneler gerçeğe aykırı olmamalıdır. Ayrıca tasvirde, abartma (mübalağa), mecaz ve benzetme (teşbih) sanatlarına fazla yer verilmemelidir. Bu sanatlara yer verilmesi gerektiğinde gerçeklere uygunluk, ön plânda olmalıdır.

Tasvir etme anlatım türüne örnek:

"İğdelerin keskin bayıltıcı bir kokusu vardır. Antakya bahçelerindeki baygın kokuları aratmaz insana. Dallar arasında gizlenmiş, görünmeyen dudakların üflediği altın tozları gibi yüzümüze serpilir; gözümüzü, gönlümüzü doldurur.

...

İnsan, bu düş içinde zamanı unutur. İğde dallarından birini koparmış kokluyorsunuz, ama farkında mısınız? Kulağımıza uzaktan tatlı tatlı çıngırak sesleri gelir. Az önce yürüdüğümüz yollardan bir kervan geçer. Katırları, develeri, gül denkleriyle, ağır kumaşlarla, ipek halılarla mı gelir? Bu kervan, Hazar kıyılarından, Keşmir'den, Buhara'dan mı gelir? Bir zaman, kıtalar arası yollardan biri buralardan da bir kol vermiş. Bu çıngırak sesleri, sanki o çağdan gelir. Ama niçin bu kadar gecikmiş? Ta bu geceye kalmışlar?"

Selâhattin BATU, Ankara Geceleri

ç. ÖZLÜ ANLATIM (VECİZE)

Söyleyeni belli olan hikmetli sözlerdir. En zor anlatım türüdür. Herkes özlü söz (vecize) söyleyemez. Zengin bir bilgiye, üstün bir dil bilgisi yeteneğine ve kıvrak bir zekâya sahip olmak gerekir. Türk kültür ve edebiyatında binlerce özlü sözün varlığı kolayca söylenebilir. Bunların başında ise şüphesiz, önderlerin önderi özelliğine sahip Atatürk'ün söylediği özlü sözler gelir.

Örnekler:

* Bu memleket; tarihte Türk'tü, hâlde Türk'tür ve ebediyen Türk olarak kalacaktır.

* Ne mutlu Türküm diyene!

* Türk; öğün, çalış, güven.

* Tek bir şeye ihtiyacımız vardır. O da çalışkan olmaktır.

* Hayatta en hakikî mürşit; ilimdir, fendir. İlim ve fennin dışında mürşit aramak gaflettir, dalâlettir.

d. TAHLİL YOLUYLA ANLATIM

Karakter tahlillerinde bu anlatım türüne başvurulur. Daha çok roman ve hikâyelerde kullanılır.

e. İSPATLAMA (KANITLAMA) YOLUYLA ANLATIM

Makale, eleştiri, fıkra, deneme gibi yazılı; konferans, münazara, açık oturum gibi sözlü kompozisyon türlerinde kullanılır.

f. KONUŞMALI ANLATIM

En az iki kişinin konuşması durumunda başvurulan anlatım türüdür. Tiyatro, roman, hikâye, görüşme (mülâkat) sohbet, açık oturum gibi edebî türlerde kullanılır.

g. MANZUM ANLATIM

Şiirlerde, manzum tiyatro eserlerinde, manzum destan ve masallarda kullanılan bir anlatım türüdür.

SÖZCÜKTE ANLAM GERÇEK VE MECAZ ANLAM TEST

2 yorum
SÖZCÜKTE ANLAM
GERÇEK VE MECAZ ANLAM
Gerçek Anlam: Bir sözcüğün, söylenildiğinde akla gelen ilk anlamına sözcüğün temel anlamı denir. Sözcüğün sözlükteki anlamı, onun gerçek anlamını ifade*eder.*
Mecaz Anlam:* Sözcüğün gerçek anlamından tamamen sıyrılarak kazandığı yeni anlamına mecaz anlam denir.*
Örnekler: “Burun” dendiğinde aklımıza ilk gelen, insanın bir organıdır. Öyleyse; “Burnundaki benler onu öyle tatlı gösteriyordu ki…” cümlesindeki “burun” sözü insanın bir organı anlamında olduğundan gerçek anlamında kullanılmıştır. Ancak aynı söz; “Bugünlerde burnu büyüdü kimseleri gözü görmüyor.” cümlesinde insanın bir organı anlamını vermekten çok uzaktır.************* ********************* ********************
Odun kısa sürede yanar biter. ( Gerçek anlam)
Sinemaya yetişemezsek biletlerimiz yanar. ( Mecaz anlam)
Çocuk, ağır kutulardan birini güçlükle taşıyordu. ( Gerçek anlam)
Dedem ağır bir ameliyat geçirdi. ( Mecaz anlam)
UYGULAMA ETKİNLİĞİ
Aşağıdaki sözcükleri hem gerçek hem de mecaz anlamlarıyla birer tümcede kullanınız.

……Kardeşim hep ince uçlu kurşun kalem kullanır………………….( Gerçek anlam )
ince
……. Atakan ince düşünceli bir çocuktur. ………………..………….( Mecaz anlam)

……………………………………………………… …………..……………………( Gerçek anlam )
acı
……. ……….…………………………………………… ………………………...…... ( Mecaz anlam)

……………………………………………………… ………….……..……………( Gerçek anlam )
şimşek
……. ……….…………………………………………… …………..………………( Mecaz anlam)

……………………………………………………… ……………....……………( Gerçek anlam )
patlamak
……. ……….…………………………………………… .……...…………………( Mecaz anlam)

………………………………………………….. .…………….…………………( Gerçek anlam )
boğaz
……. ……….…………………………………….…… …………...………………( Mecaz anlam)

………………………………………………….. .…………….…………………( Gerçek anlam )
tilki
……. ……….…………………….…………………… …………...………………( Mecaz anlam)

………………………………………………….. .…………………….…………( Gerçek anlam )
uyanık
……. ……….……………….………………………… ………………...…………( Mecaz anlam)

………………………………………………….. .………………………….……( Gerçek anlam )
bayılmak
……. ……….…………………….…………………… …………………...………( Mecaz anlam)

………………………………………………….. .……………………………...…… ( Gerçek anlam )
boş
……. ……….…………………………...………… ………………………...………… ( Mecaz anlam)


GERÇEK VE MECAZ ANLAM DEĞERLENDİRME TESTİ
1. Aşağıdaki tümcelerin hangisinde altı çizili sözcük gerçek anlamında kullanılmıştır?
A) Bu gün sırtı durmadan ağrıdı.
B) Tatlı diliyle her sorunun üstesinden gelirdi.
C) Sorular karşısında uyanık olmalıyız.*
D) Toplantıda bize çok ağır sözler söyledi.

2. Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisi “mecaz” anlamlı değildir?
*A) *Doktora boş gözlerle bakıyordu.
B) Ayşe’nin uykusu kaçtı.
C) Kanadı kırık bir martı gördüm.
D) Bu şarkıya bayılıyorum.

3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “burun” sözcüğü gerçek anlamda kullanılmıştır?
A) Çok para kazanınca burnu büyüdü.
B) Berke tatilde burnumdan getirdi.
C) Babam burnundan ameliyat oldu.
D) Eve geç geldiğimde annem burnundan soluyordu.

4. “ tuttu” sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde gerçek anlamıyla kullanılmıştır?
A) İpin ucundan sıkıca tuttu.
B) Fatma işin ucundan tuttu.
C) Ezgi’yi deniz tuttu.
D) Bu iş çok iyi tuttu.

5. Aşağıdaki tümcelerin hangisinde mecazlı anlatım yoktur?
A) Bu konuyu bir daha açmayacağım.
B) Sıcak çorbayı içince rahatladım.
C) Yakında savaş patlayacak.
D) Adamı hırsız olarak damgaladılar.

6. “göz” sözcüğü aşağıdaki tümcelerin hangisinde mecaz anlamda kullanılmıştır?
A) Ayşe gözü iyi görmeyince doktora gitti.
B) Yumruğu yiyince gözü morardı.
C) O mavi gözlü bir devdi.
D) Öğretmenin gözüne girmeyi başardı.

7. “dal” sözcüğü aşağıdaki tümcelerin hangisinde farklı anlamda kullanılmıştır?
A) Ağacın dalları meyveleri taşıyamıyordu.
B) Kuş ağacın dalına küçük bir yuva yapmıştı.
C) Gözleri uzaklara daldı gitti.
D) Bu yaz denize dalmayı öğrendim.

8. Aşağıdaki tümcelerin hangisinde gerçek anlatım kullanılmamıştır?
A) Eve geç kaldığım için annem öfkesinden kudurdu.
B) Dün kaybettiği saatini kütüphanede bulmuş.
C) Biraz sonra toprak bir yola girdik.
D) Yemekleri elektrikli ocakta pişiriyorlardı.****** *************

9. “ derin” sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde mecaz anlamda kullanılmıştır?
A) Akdeniz kıyıları derin değildir.
B) Öğle saatlerinde derin bir uykuya daldı.
C) Derin vadiler keşfedilmeyi bekliyor.
D) Çorba koymak için derin bir tabak aldık.

YANITLAR:
1. A
2. C
3. C
4. A
5. B
6. D
7. C
8. A
9. B

YAZIM KURALLARI ve NOKTALAMA İŞARETLERİ deneme sınavı

0 yorum
YAZIM KURALLARI ve NOKTALAMA İŞARETLERİ


(6. ve 7. Sınıf) 1. Hangi cümlede özel adın yazılışı yanlıştır? A) Ayşe Murat’la oynuyor. B) Türkiye’nin nüfusu 75 milyondur. C) Dün ay tutulması oldu. D) Sınıftaki Fatmalar ayağa kalksın. 2. “Ay, güneş, dünya” sözcüklerinin yazımında hangi seçenekte yazım yanlışı yoktur? A) Ben Ay ışığını çok severim. B) Erken kalktım, daha odamıza Güneş doğmamıştı. C) Ay, Dünya’nın uydusudur. D) Yazın, Güneş ışınlarından korunmak gerekir. Okul müdürümüz, cuma günü sınıf öğretmenimize okuma bayramı yapın dedi. 3. Yukarıdaki hangi söz tırnak içerisine alınmalıdır? A) okuma bayramı yapın B) Okul müdürümüz C) sınıf öğretmenimize D) cuma günü 4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “de” ( da ) doğru yazılmıştır? A) Siz de fazla kalem var mı? B) Bizim tarla da çok verimlidir. C) Ayşe’de gitti mi oraya? D) Sanada yardım edeyim mi? 5. Hangi cümledeki virgülün kaldırılması cümlenin anlamını değiştirmez? A) İhtiyar, satıcıya dikkatle baktı. B) Ağaç, doğanın süsüdür. C) Küçük, kaptana bir şeyler söylemek istedi. D) Şişman, kediyi görünce şaşırdı. YNİ (6-7) 1-5 6. Hangi cümlede özel adın yazılışı yanlıştır? A) Türkiye, Avrupa ile Asya kıtaları üzerindedir. B) Aliler’e gidelim. C) Ay, dünyanın uydusudur. D) Murat’ın kardeşi gelmiş. 7. “Ağzımızın bir hareketiyle çıkan sesler...........denir.” cümlesinde, boş bırakılan yere hangisi gelmelidir? A) Sözcük B) Ses C) Hece D) Cümle 8. Türkçe’deki hecelerin durumlarını anlatan aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır? A) Bir sözcükte kaç ünlü varsa, o kadar hece vardır. B) Tek heceden oluşmuş sözcükler de vardır. C) En kısa hece bir ünlüden oluşur. D) Her hecede mutlaka ünlü harf bulunmaz. 9. Hangi cümlede yazım yanlışı vardır? A) Masada sekiz on tabak var. B) Bu kitabı bende okumuştum. C) Kolundaki güzel saate baktı. D) Gazetelerde fotoğrafını görünce şaşırdı. 10. Hangi cümlede yazım yanlışı yoktur? A) Çocuk istedimi başarılı olur. B) Ama onun da fikrini almalısın. C) Bana öyle geliyorki başarılı olacak. D) Koca bir yılında sonuna geldik. YNİ (6-7) 6-10 1. Sen de onun gibi mi düşünüyorsun? 2. Ama seninde notların fena değil. 3 . Elin ağzı torba değilki büzesin. 4. Herkezin çantası var, Fatma’nınki yoktu. 11. Yukarıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı yoktur? A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 12. Hangi cümlenin sonuna diğerlerinden farklı bir noktalama işareti konmalıdır? A) Toplantıya öğrenciler de katıldı mı B) Ne arıyor ne de soruyormuş C) O da buralarda mı oturuyor D) Kimden zarar gelebilir bize 13. Hangi “-ki” bağlaç olduğu halde bitişik yazılmıştır? A) Mademki seni aramadı, boşver. B) Yarınki sınavı düşünüyorum. C) Benimki daha güzeldir. D) Evindeki kitaplığı bir görsen. 14. Hangi cümlede “de” nin ayrı yazılması gerekirdi? A) Bu görüşmede sonuca ulaşırız. B) Bahçede kuyu açılacak. C) Büroda arkadaşlarla buluşacağız. D) Söylede yanıtını al. 15. Hangi cümlede kesme işareti yanlış kullanılmıştır? A) Sınav 16.30’da başladı. B) Alman’ların çalışkanlığı bütün uluslarca bilinir. C) Bugün TBMM’de toplantı var. D) Turistler, Topkapı Sarayı’na gittiler. YNİ (6-7) 11-15 16. Hangi cümlede yazım yanlışı yapılmamıştır? A) Ahmet te mi okula gelmemiş? B) Ahmet’de mi kızamık olmuş? C) Ahmet de mi sınava girmemiş? D) Ahmet demi gelmek istiyor? 17. Hangi cümlede kesme işareti yanlış kullanılmıştır? A) Depremde 3’bin ev yıkıldı. B) Ali 100’e kadar sayıyor. C) Siz 3’üncü katta mı oturuyorsunuz? D) 1995’te bu işe girdim. 18. Hangi cümlede soru işareti yanlış kullanılmıştır? A) Çocuk nasıl da yalan söylüyor? B) Niçin daha önce beni aramadı? C) İnsan hiç kardeşini döver mi? D) Yunus Emre Gönen’de ( ? ) doğmuştur. “Anadolu’da en eski ( ) en köklü uygarlıkların izleri vardır ( ) Hitit, Roma, Yunan ( ) “ 19. Yukarıdaki cümlede, parantez işaretiyle gösterilen yerlere sırasıyla hangi noktalama işaretleri getirilmelidir? A) ( , ) ( , ) ( , ) B) ( , ) ( : ) ( ... ) C) ( , ) ( ; ) ( ... ) D) ( , ) ( : ) ( . ) 20. Hangi cümlenin sonuna ( . ) nokta işareti doğru konulmuştur? A) Ne kadar çok yorulduğumu anlatamam. B) Sen ne yaptığını sanıyorsun. C) Ayağa kalkar kalkmaz şöyle söyledi. D) Çabuk buraya gel, kimseyi üzme. YNİ (6-7) 16-20 21. Hangi cümlede kesme işareti yanlış kullanılmıştır? A) Yeni tasması ile Biber’i gezdirdi. B) 6’şar metre karelik iki halı aldık. C) Aydın’lı bir arkadaşım geldi. D) Her sabah 07.15’te kalkarım. 22. Hangi cümlede hem ad durum eki “de”, hem de bağlaç olan “de” vardır? A) Ben de sen de pekala suçluyuz. B) Kalemim Ali’de, defterim okulda kaldı. C) İzmir’de ve İzmit’te rafineri var. D) Bahçede altın da bulunmuş. 23. Hangi cümlede kesme işareti yanlış kullanılmıştır? A) İzmit’te çok büyük deprem olmuştu. B) Bana 4’ün 4’üncü katını söyle. C) Bu havluları Merzifon’lu bir satıcıdan aldım. D) Seni de Hasan’ı da seviyorum. 24. Hangi cümlenin sonuna nokta işareti doğru konulmuştur? A) Bu konuyu hiç mi düşünmediniz. B) Git işine kardeşim. C) Her zaman size saygı duyarım. D) Yüzüme gülerek dedi ki. 25. Aşağıdaki sözcüklerden hangisindeki “a” harfinin üzerine bir yanlışlığı önlemek için ( ^ ) işareti konulabilir? A) Adet B) Ağabey C) Azıcık D) Yay YNİ (6-7) 21-25 26. Hangi cümlede, özel isimlerin yazımında bir yanlış vardır? A) Türkiye Cumhuriyeti, dünya durdukça var olacaktır. B) Ziya Gökalp Bulvarı, Ankara’nın büyük caddelerindendir. C) Orta anadoluda kış mevsimi, genellikle sert geçer. D) Van Gölü, İran—Türkiye demiryolunun tam üstündedir. 27. Hangi sözcüğün yazımı yanlıştır? A) Bekliyor B) Görmüyor C) Anlıyacak D) Koşmayacak 28. Hangi cümlede yazım yanlışı vardır? A) İnan ki sizi de arayacaktım. B) Seninki de biraz aşırı konuşmuş. C) Hasan’da bu filmi izlemiş. D) Duvardaki resmi kimden almış? 29. Aşağıdaki hangi cümlede yazım yanlışı vardır? A) Birde baktımki dışarıda kar yağıyor! B) Turistler parktaki sandalyelere oturdular. C) Ekmeği öyle bir iştahla yamaya başladı ki... D) Çocuklar albümdeki fotoğraflara bakıyorlardı. 30. Hangi cümlede “de” bağlacı yoktur? A) Bunu ben de bilirim sen de. B) Ta Ankara’dan gel de sınavı kaçır! C) Sınavda diğer şıkları da dikkatle okumalıyız. D) Bir gün gülerek “günaydın” de. YNİ (6-7) 26-30 31. Hangi cümlede yazım yanlışı yoktur? A) Cumhuriyet 29 Ekim 1923’te ilan edildi. B) Vatandaş TBMM ne başvurdu. C) Odaya giren Güneş’ten rahatsız olduk. D) Bu gösteri Alideki yeteneği ortaya çıkardı. 32. Hangi cümlenin sonuna nokta konulmalıdır? A) Her gün bu yoldan tek başına geçiyor B) Hiç düşünmeden bana dediler ki C) Git başımdan allah aşkına D) Bu olay seni hiç mi üzmedi 33. Aşağıdaki hangi cümlede yazım yanlışı yoktur? A) Ayşe’ler çalışmaktan hiç bıkmazlar. B) Dün Aysun’da bize katıldı. C) Babamında İzmir’li bir arkadaşı varmış. D) Artvin’li gençler çalışmaya başladı. 34. Hangi sözcükteki “a” harfinin üstüne gerektiğinde ( ^ ) işareti konulabilir? A) Bay B) Nar C) Kar D) Yay 35. Hangi sözcükte düzeltme işareti kullanmak gereksizdir? A) Katip B) Rüzgar C) Kağıt D) Bakkal YNİ (6-7) 31-35 36. Hangi cümledeki “de” sözcükten ayrı yazılmalıdır? A) Mezuniyet gecesine arkadaşımda geldi. B) Soruda bir eksiklik yok. C) Eczanede her yer bembeyazdı. D) Öğretmende güzel bir kalem var. Okul müdürü, çocuklar yarın okula daha erken saatte gelmelisiniz dedi. 37. Yukarıdaki cümlede, tırnak işareti içerisine alınması gereken bölüm hangisidir? A) çocuklar, yarın okula daha erken gelmelisiniz B) okula daha erken gelmelisiniz C) yarın okula daha daha erken gelmelisiniz D) gelmelisiniz dedi 38. Hangi cümlede kesme işareti ( ‘ ) yanlış kullanılmıştır? A) Onun Erzurum’lu olduğunu bilmiyordum. B) Erzincan’dan yeğenin de geldi mi? C) Bana 2’nin katlarını sayabilir misin? D) Ali’yi de maça götüreceğiz. 39. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A) Bir yazıda başkalarından alınan sözler tırnak işareti içine alınır. B) Soru eki “mi” sözcükten ayrı yazılır. C) “Dahi, bile” anlamına gelen “de” sözcüğe bitişik yazılır. D) Bağlaç olan “ki” sözcükten ayrı yazılır. 40. Aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır? A) “Türk, övün, çalış, güven” bir cümledir. B) “Atatürk”, birleşik bir sözcüktür. C) Türkçe’de her hecenin bir anlamı vardır. D) Her dilde ünlü ve ünsüz harfler vardır. YNİ (6-7) 36-40 41. Türkçe’de sözcük sonlarında bulunmayan harfler hangi seçenekte gösterilmiştir? A) p, ç, t, k B) a, ı, u, o C) m, n, z, y D) b, c, d, g 42. “Dallar, boynunu bükmüş; kederliyiz der gibi” cümlesinde, bulunan sözcüklerden hangisi, tırnak içerisine alınmalıdır? A) der gibi B) kederliyiz C) boynunu bükmüş D) Dallar 43. Hangi cümlede yazım yanlışı yoktur? A) Bende gelmeyi düşündüm bir ara. B) Bu merak ta nereden çıktı? C) Haber vermedinizki bizde gelelim. D) İnsanlar, görevlerini de bilmelidirler. 44. Hangi cümlenin sonuna farklı bir noktalama işareti konulmalıdır? A) Zil çaldı mı hemen sınıfa gireriz B) Tren geldi mi, gelmedi mi bilmiyorum C) Bahar geldi mi karlar erimeye başlar D) Anne, halam bize mi gelmişti 45. Aşağıdaki hangi cümlede yazım yanlışı vardır? A) Dayım İzmir de bir hafta kaldı. B) Ali şimdi de Almanca öğreniyor. C) Türkiye’nin başkenti Ankara’dır. D) Defterimi de Ayşe’ye vermiştim. YNİ (6-7) 41-45 46. Aşağıdaki hangi cümlede yazım yanlışı vardır? A) İstanbul Türkler tarafından 15. yüzyılda fethedilmiştir. B) Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bu yasa kabul edildi. C) Yakup Kadri Karaosmanoğlu ünlü bir yazarımızdır. D) Ben bu haberi Hürriyet’de okudum. 47. Aşağıdaki eklerden hangisi, sözcüklere daima aynı biçimde değişmeden eklenir? A) –miş, --di B) –ler, --ecek C) –ken, --ki D) –in, --dir 48. Aşağıdaki hangi cümlede yazım yanlışı yapılmamıştır? A) İzmir, 9 eylül 1922’de düşman işgalinden kurtarıldı. B) Türk hava kurumu, havacılık çalışmaları yapar. C) Biz, Bursa da bir mahallede oturuyoruz. D) Osmanlılar ilk tersaneyi Gelibolu’da kurdular. 49. Hangi cümlenin sonuna nokta konulması uygun değildir? A) Seni sorup sormadığını bilmiyorum B) Kediler miyavlamaya başladı C) Kalemi nereden aldığını bana da söyledi D) Beni ne hakla engelliyorsun “Dost ta düşman da bu şehirde bu yurtta birlikte yaşamayacak mi?” 50. Yukarıdaki cümlede geçen hangi “de” yanlış yazılmıştır? A) Dost ta B) Düşman da C) Şehirde D) Yurtta YNİ (6-7) 46-50 51. Hangi cümlede yazım yanlışı vardır? A) Yaz tatiline temmuzda çıkacağız. B) Kardeşim Atatürk Lisesi’nde okuyor. C) Dünya, güneşin etrafında döner. D) Kızılay, Erzurum’daki depreme yardım etti. 52. Hangi cümlede yazım yanlışı vardır? A) Sokaklarda bomboş gezip duruyor. B) Gördüğünüz karşıki evde bizimdir. C) O anda, kopan kolunu tuttu. D) Burada leylakların açması yaza rastlar. 53. Hangi cümlede yazım yanlışı vardır? A) Ahmet’in kalemi sende kalmış. B) Sen de bizimle tiyatroya gel. C) Çiçeklerde bal özü bulunur. D) Yazın çocuklarda eve yardımcı olur. 54. Hangi cümlede “ki” yanlış yazılmıştır? A) Evdeki hesap, çarşıya uymadı. B) Bu kitap, benim ki değil. C) Diyelim ki okula gelemedi. D) O, işin doğrusunu bilmez ki. 55. Hangi cümlede yazım yanlışı vardır? A) Görüp de görmemezlikten gelme. B) Mehmet’ı sınıfta gördüm. C) Okumak da güçleşti. D) Ayvalığa gideceğiz. YNİ (6-7) 51-55 56. “ki”, hangi cümlede ayrı yazılmalıdır? A) Gökyüzündeki bulutlar, pamuk kümelerine benziyordu. B) Çalışırken sendeki el çabukluğuna şaşıyorum. C) Üst kattaki komşulara gitmiştik. D) O kadar çok anlattıki, aklımda pek kalmadı. 57. “Yaramaz babasını görünce birden durakladı.” cümlesine açıklık getirmek için, hangi sözcükten sonra ( , ) işareti getirmek gerekir? A) görünce B) yaramaz C) birden D) babasını 58. “İhtiyar adama bastonuyla bir yerleri göstermeye çalışıyordu.” cümlesine açıklık getirmek için, hangi sözcükten sonra virgül gereklidir? A) bastonuyla B) yerleri C) ihtiyar D) göstermeye 59. “Babam, biz de yukarıya çıkalım dedikten sonra eşyalarını toplamaya başlamıştı.” bu cümlede hangi söz tırnak içerisine alınmalıdır? A) babam B) biz de yukarıya çıkalım C) dedikten sonra D) eşyalarını toplamaya başlamıştı 60. “Ey değirmenci, ey sevgili dostum” sözünün sonuna hangi noktalama işareti konmalıdır? A) Soru işareti B) Ünlem işareti C) Noktalı virgül D) İki nokta YNİ (6-7) 56-60 61. “Virgül”, aşağıdaki hangi cümlede yanlış yerde kullanılmıştır? A) Harıl, harıl derslerine çalışıyordu. B) Kuşları, ağaçları ve çiçekleri korumalıyız. C) Okulumu, arkadaşlarımı çok severim. D) Sınıfı, tahtayı ve sıraları temiz tutalım. 62. Hangi cümlede kesme işareti yanlış kullanılmıştır? A) Melek ve Berk’e Yetkin güzel armağanlar almış. B) Afyon’lu bir arkadaşım vardı. C) Orhan Veli, şiirlerinde İstanbul’u anlatmış. D) Bolu’da altı yıl kaldım. 63. Aşağıdaki cümlelerin hangisinden virgülü kaldırdığımızda anlam değişikliği olmaz? A) Öğretmen, Ayşe’yi çağırdı. B) O, kemanı çok güzel çalıyor. C) Kardeşim, üç gün sonra gelecek. D) Fotoğrafçı, adama gülümsedi. “Fikret’in sesi telefonda yankılandı ( ) ( ) Getiririm neden getirmeyeyim ki ( ) Ne istediniz de getirmedim ( ) ( ) “ 64. Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yerler sırasıyla hangi noktalama işaretleri getirilir? A) ( : ) ( “ ) ( ! ) ( ? ) (“ ) B) ( , ) ( : ) ( . ) ( ? ) ( . ) C) ( : ) ( “ ) ( , ) ( ? ) (“ ) D) ( , ) ( : ) ( . ) ( . ) ( ? ) 65. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı vardır? A) Teyzem de size gelecek mi? B) Yeni kazağımı bahçede unuttum. C) Şu tepedeki evde yeni yapıldı. D) Caddede oyun oynamak doğru değildir. YNİ(6-7) 61-65 66. Hangi cümlede “de” bağlacı doğru yazılmıştır? A) Dolmuşta da hep ben konuşmuştum. B) Gökten ne yağdıda yer kabul etmedi. C) Elide tutmuyor, gözleride görmüyor. D) Çocuklarda hoşlandılar. 67. Aşağıdaki tarih yazılışlarından hangisi yanlıştır? A) 23 Nisan 1920 B) 23. 04.1920 C) 23. IV . 1920 D) 23 – 04 - 1920 68. Çoruhun bir yanında karçal, diğer yanındada Kaçkar dağları uzanır.” cümlesinde kaç yazım yanlışı vardır? A) 2 B) 3 C) 4 D) 5 “Ne zaman gelecekler ( 1 ) Gelecekleri zaman bize haber verirler mi ( 2 ) Meraktan ne yapacağımı bilemiyorum ( 3 ) Telefon etsem mi onlara ( 4 ) Onlar neden aramıyor bizi ( 5 )” 69. Yukarıdaki numaralanmış yerlerden hangisine soru işareti (?) konulamaz? A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 70. Aşağıdaki cümlelerin hangisinin sonuna bitmemişlik nedeniyle üç nokta konması uygun olur? A) Yakınmayı bırak artık. B) Çok güzel tablolardı gördüklerim. C) Sabah oldu sanmıştım önce. D) Herkes vardı; çocuklar, gençler, kadınlar YNİ(6-7) 66-70 Erkek kardeşim ( ) - Amca, dedi. Bu senin bize vadettiğin pasta değil ki ( ) Amcam ( ) - Bu işte ( ) diye yanıt verdi ( ) 71. Yukarıdaki paragrafta parantezle gösterilen yerlere, sırasıyla, hangi noktalama işaretleri konmalıdır? A) ( : ) ( ... ) ( : ) ( , ) ( . ) B) ( : ) ( . ) ( , ) ( . ) ( ! ) C) ( , ) ( ! ) ( : ) ( : ) ( . ) D) ( : ) ( ... ) ( , ) ( . ) ( . ) 72. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı yoktur? A) Dergideki yazılar oldukça ilginçti. B) Elif, yaz tatilini Bodrumda geçirecekmiş. C) Film öyle güzeldiki anlatamam! D) Cumartesi günü bende oradaydım. “Onlar gibi olmak, onlar gibi giyinmek, onlar gibi yiyip içmek, onların diliyle konuşmak ( ) Haydi, bunların hepsini yaparım ( ) Fakat, onlar gibi nasıl düşünebilirim ( ) Nasıl onlar gibi hissedebilirim ( ) 73. Yukarıdaki paragrafta parantezle gösterilen yerlere, sırasıyla, hangi noktalama işaretleri konmalıdır? A) ( : ) ( . ) ( ; ) ( ? ) B) ( ... ) ( ! ) ( ! ) ( ? ) C) ( . ) ( . ) ( ? ) ( . ) D) ( ... ) ( . ) ( ? ) ( ? ) 74. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kesme işareti yanlış kullanılmıştır? A) Onun da Kars’lı olduğunu bilmiyordum. B) Burdur’dan kuzenin geldi mi? C) 4’ün katlarını sayar mısın? D) Özgür’ü maça götüreceğiz. 75. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin sonuna nokta ( . ) konmalıdır? A) Bu haber seni hiç mi üzmedi B) Bu akşam bu yoldan gidiyorum C) Gel buraya Allah aşkına D) Pilot, hostese şöyle dedi YNİ(6-7) 71-75 1. Türkçe’deki her hecenin bir anlamı vardır. 2. “Bahçeşehir” bileşik bir sözcüktür. 3. Türkçe sözcüklerde “o“ yalnız ilk hecede bulunabilir. 4. Türkçe sözcüklerde “b“ den önce “n” gelmez. 76. Yukarıdaki yargılardan hangileri doğrudur? A) Yalnız 2 B) 2 ve 3 C) 1 ve 2 D) 2 – 3 ve 4 77. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı vardır? A) O da İstanbul’da mı oturuyor. B) Bu sınava Ali’de mi katılacak? C) TBMM, 23 Nisan 1920’de açıldı. D) Ay, Dünya’nın çevresinde dolanır. 78. Aşağıdakilerin hangisinde bir yazım yanlışı yoktur? A) Sınıfta ki konuşmalarından rahatsız oldum. B) Dildeki yenilikleri izliyor musunuz? C) Sizdeki kitaplarımıda istiyorum. D) Duydumki çok ders çalışıyormuşsunuz. 79. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır? A) Onunla barışmak için zemin hazırlıyordu. B) Bizi arabasıyle pikniğe götürdü. C) Olayın üzüntüsüyle ne yaptığını bilmiyordu. D) Sırayla, hepinizle görüşeceğim. 80. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcüklerden hangisinin yazımı yanlıştır? A) Sınıftaki Mehmet’ler dışarı çıksın. B) Seninki renkden renge girdi. C) “Biz Ankaralıyız” dedi adam. D) Türkçe’de 29 harf var. YNİ(6-7) 76-80 81. Aşağıdakilerden hangisinde bir yazım yanlışı yapılmıştır? A) Çok kar ettiler onlar bu işten. B) Dinmiyen bir yara bu, hep kanıyor. C) Bunları diyen kim, söyle bana. D) Devedikenleri arasında yol almaya çalıştık. “-de” durum ekleri “-te, - ta” olabildiği halde, “-de, -da” bağlaçları hiçbir zaman “-te, -ta” biçiminde yazılamaz. 82. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, bunu uygun olmayan bir kullanım vardır? A) Bu çocukta iş var. B) Bu arkadaş da gelecek. C) Bu boncuk ta güzelmiş. D) O geçitte buluşalım. 83. Aşağıdaki hangi cümlenin sonunda soru işaretinin kullanılması doğru değildir? A) Doğumu 1412 falan mı? B) Kim söyledi, bilmiyorum? C) Sınavlarınız ne zaman başlıyor? D) Köy sınırlarına kadar gittiniz mi siz? 84. Aşağıdakilerden hangisi yazım ve noktalama bakımından doğrudur? A) Yolculuğunuz sırasında Sinop’tan sonra Tokat’a da uğrayacak mısınız? B) Yolculuğunuz sırasında Sinop’dan sonra Tokat’a da uğrayacak mısınız? C) Yolculuğunuz sırasında Sinop’tan sonra Tokat’a da uğrayacakmısınız? D) Yolculuğunuz sırasında Sinop’tan sonra Tokat’a da uğrayacakmı sınız? 85. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kesme işareti (‘) yanlış kullanılmıştır? A) Yeni taşındıkları ev 7’inci kattaymış. B) Çocuk 1’den 100’e kadar saymayı öğrendi. C) Yarın, saat 16’da toplantı yapılacak. D) Bu kitabı 6’milyona almış. YNİ(6-7) 81-85 86. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı vardır? A) Yahya Kemal, şiirlerini yüreğinde duyarak yazmıştır. B) Ahmet Faik bey konuşulanlara pek kulak asmamıştı. C) Ölüdeniz’e varmadan önce bir köyde konakladık. D) Çukurova’nın insanları, yazlarını genellikle toprakla uğraşarak geçirir. 87. Aşağıdakilerin hangisinde yazım yanlışı yapılmıştır? A) 1984’de B) Simitçi C) Arkadaştan D) Hafifçe 88. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “-ki” yanlış yazılmıştır? A) O değil öteki almış. B) Öyle bir insanki çevresinden bile utanmıyor. C) Sezen Aksu’nun son kasetindeki şarkıları çok duygulu. D) Siz böyle bir davranışı yapamazsınız ki. 89. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ünlem işareti doğru olarak kullanılmıştır? A) Sokakta müthiş bir gürültü vardı! B) Yeter; artık kendine gel! C) Zavallının başına birçok felaket geldi! D) Ankara’ya dün gece şiddetli bir yağmur yağdı! 90. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı vardır? A) 2 Şubat 2003 pazar günü toplanacağız. B) Sınav gelecek haftaya ertelendi. C) Doktor Leyla Hanım yetenekli bir kişiydi. D) İstanbul’u Ankara’ya bağlayan yolda ilerliyoruz. YNİ(6-7) 86-90 91. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde virgül (,) yanlış kullanılmıştır? A) Yaşam, şartları güzelleştirilmelidir. B) İnsan, düşünen bir varlıktır. C) Kitap, düşünce ufkumuzu genişletir. D) Dostluklar, insanı hayata bağlar. 92. “Acılar gelince art arda geliyor ve her şey birden anlamını 1 2 yitiriyor; bitmiyen bir yalnızlık oluyor yaşam.” cümlesinde, altı 3 4 çizili sözcüklerin hangisinde, bir yazım yanlışı yapılmıştır? A) 1. B) 2. C) 3. D) 4. 93. Aşağıdaki tümcelerin hangisinde yazım yanlışı vardır? A) Soruların yarısını yanlış yapmış. B) Bu şiiri mi okuyacaksın? C) Çocuk annesinin göğüsünde uyudu. D) Gençler de top oynadı. 94. Aşağıdaki tümcelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır? A) Herkez, bir şarkı söyleyecek. B) Ay ışığı, yolumuzu aydınlatıyor. C) Dümende Ali Reis vardı. D) Yararlı bir görüşme olmuştu. 95. Aşağıdaki tümcelerde altı çizili sözcüklerin hangisi tırnak (“ “) içine alınmalıdır? A) Bu şarkıyı sen güzel söylersin. B) Pat! diye yere düştü. C) Merak etme, hemen gelirim. D) Kar nedeniyle yollar kapandı. YNİ(6-7) 91-95 96. Aşağıdaki tümcelerin hangisinde, yazım ya da noktalama yanlışı yoktur? A) O da bize katılacak mı, diye soruyor? B) Sabahdan beri başını kaldırmadan çalışıyor. C) Neden büyükler, çocukları dinle miyor? D) Çantasından çıkardığı kitapları da masaya koydu. 97. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmıştır? A) Türkiye’nin güneyinde Akdeniz iklimi hüküm sürer. B) Türkiye’nin kuzeyi bol yağmur alır. C) Türkiye’nin kuzey komşusu Rusyadır. D) Akdeniz, Türkiye’nin güneyindedir. 98. Hangi cümlede tırnak işareti yanlış kullanılmıştır? A) Öğretmenimiz: “Çocuklar” her zaman umutlu olun, derdi. B) En sevdiğim kitap “Küçük Prens”tir. C) Yunus Emre: “Sevelim sevilelim” demiş yıllar önce. D) Kadın: “Hayır yapmayın!” diye bağırdı. 99. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde parantezle gösterilen yere virgül (,) konulamaz? A) Dün çalıştı ( ) bu gün çalışmıyor. B) Çocukların ( ) gençlerin bayramı bu. C) Bütün evi tepeden ( ) tırnağa boyadık. D) Gerçek sanatçı ( ) kendini aşmaya çalışandır. 100. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, büyük harflerin kullanılışıyla ilgili yazım yanlışı vardır? A) Camdan içeri giren güneş, odayı aydınlatıyordu. B) Bu sene, 23 Nisan’da görkemli törenler yapılacak. C) Türkiyenin tahıl ambarı, Konya ovasıdır. D) Arkadaşları, onu Cem Onbaşı diye çağırırlardı. YNİ (6-7) 96-100

Cümlede Anlamı dENEME sINAVI

2 yorum
Cümlede Anlamı
(6.Sınıf)









1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, pişmanlık duyulduğu anlatılmaktadır?

A) Uzun yıllar memleketimden ayrı yaşadım.
B) Her geçen gün işimiz zorlaşıyor.
C) Yüreğime ansızın bir hüzün çöküverdi.
D) Bu işe başlamasaydım iyi olacaktı.



2. Aşağıdaki cümlede hangisi bir duyguyu belirtmektedir?

A) Kar durmadan yağıyor.
B) Vitrindeki elbise ne güzel.
C) Planlı çalışanlar başarılı olurlar.
D) Yemekten sonra ellerini yıkadı.


3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, gerçekleşmiş bir durum söz konusudur?

A) Havanın nasıl olacağını bilemezsin.
B) Hedefimize bir an önce ulaşmalıyız.
C) Sınav sorularının bir kısmını cevaplandıramadı.
D) Güzel bir tatil yapmayı düşünebiliriz.



4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sebep – sonuç ilişkisi yoktur?

A) Sınava iyi hazırlandığından başarılı oldu.
B) Tatilde gördüğü yerleri arkadaşlarına anlattı.
C) Geç kaldığı için annesinden özür diledi.
D) Sporcu, dereceye girince takıma alındı.



5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kişisel görüş söz konusudur?

A) Roman, edebiyatımıza Batı’dan gelmiş bir türdür.
B) “Yaban”, Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun bir eseridir.
C) “Eylül” , psikolojik roman türüne girer.
D) “9. Hariciye Koğuşu”, Peyami Safa’nın en güzel eseridir.

C.A (6) 1-5

6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “abartma” vardır?

A) Arkadaşım çok güçlüydü.
B) Ulaşımda, ses hızını aşan teknolojiler geliştirildi.
C) Bir fıkra anlattı ki güle güle öldük.
D) Deniz, sabah saatlerinde çarşaf gibiydi.


7. Çoğul eki “-ler” aşağıdaki cümlelerin hangisinde eklendiği sözcüğe “abartma” anlamı katmıştır?

A) Arabalar dizi dizi olmuştu yola.
B) Onun odalar dolusu kitabı var.
C) Osmanlılar kılıçla sınır çizdiler.
D) Haberlerde hiç olaya değinmedi.


(1) Büyük bir kalabalık... (2) İnsanların çoğunun yüzleri asık, dokunsan patlayacaklar. (3) Yakınımdaki birine soruyorum (4) Niçin toplandınız?

9. Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangisinde “yorum” söz konusudur?

A) 1 B) 2 C) 3 D) 4



9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “yorum” söz konusudur?

A) İlkbahar insanların gönlünü ferahlatır.
B) Ülkemizde dört mevsim de yaşanır.
C) Karadeniz Bölgesi çok yağış alır.
D) Kışın kar ve soğuğundan bir kurtulabilsek.


10. “Uygarlaşmanın en ......... göstergelerinden biri de geçmişi ........... ve yarına bırakmaktır.” cümlesinde boş bırakılan yerlere hangi seçenekteki sözcüklerin getirilmesi uygundur?

A) önemli - korumak B) kolay - anlamak
C) farklı - okumak D) ileri - sevmek

C.A (6) 6-10


11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “uyarı” söz konusudur?

A) Bugüne kadar, üzüleceğim bir şey yapmadım.
B) Üzülmekle bir şey elde edilemeyeceğini bil.
C) O manzarayı görüp de üzülmemek elde değil.
D) Ne kadar üzgün olduğumu anlatamam.



12. Hangi cümlenin eyleminde “kendi kendine olma” anlamı vardır?

A) Çocuk radyonun düğmesini bozdu.
B) Havalar birdenbire bozdu.
C) Oyunun bütün kurallarının bozdu.
D) Kurulan bütün tuzakları bozdu.



13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, beklenmeyen bir olaydan söz edilmektedir?

A) Sen burada bekle, ben eve gidip geleyim.
B) Topa yavaşça vurdum ama patlayıverdi.
C) Buzlu yerden geçerken ayağım kaydı.
D) Giriş zili çalınca öğrenciler hemen sıra oldular.



14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “yakınma” söz konusudur?

A) Aldığını da kırmadan getirmesini öğrense.
B) Anlattıklarınız beni hiç mi hiç ilgilendirmiyor.
C) Düne göre bugün daha iyi çalıştı.
D) Bulduğunuz kalem benimkine benziyor.



15. “Küçük kardeşi bu yıl da sınıf birincisi olmuştu.” cümlesinden aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?

A) Kardeşine derslerinde yardımcı olduğu
B) Kardeşinin çok çalışkan olduğu
C) Kardeşinin daha önce de sınıf birincisi olduğu
D) Başka kardeşinin de olduğu

C.A (6) 11-15


16. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde “şart” söz konusudur?

A) Pazara gitmek için hazırlandı.
B) Telefon ettiğimde çıkıyormuş.
C) Köye vardığımızda akşam olmuştu.
D) Seninle gelirim ama beklersen.


17. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “yakınma” söz konusudur?

A) Ömründe bir kere bile yalan söylememiştir.
B) Güneş sanki bugün daha erken doğdu.
C) Problemi umduğumdan daha kısa sürede çözdü.
D) Sonunda eşyalarını düzenli kullanmayı öğrenebildi.



“Arkadaşlarım arasında artık öyle biri yok, onunla her türlü ilişkimi kestim. Senin anlayacağın..... “

18. Bu parçanın sonuna aşağıdakilerden hangisi getirilirse söylenenler pekiştirilmiş olur?

A) bana göre hava hoş
B) onunla karşı karşıya gelmeyeceğim
C) onun adını defterden sildim
D) elimi eteğimi çektim


19. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “yorum” söz konusudur?

A) Acele edelim film başlamak üzere.
B) Televizyondaki belgeselleri izliyor musun?
C) Kitabın dili o kadar akıcı ki insanı hemen sarıyor.
D) Kardeşim askerden üç ay sonra geliyor.



20. Aşağıdakilerin hangisinde “karşılaştırma” söz konusudur?

A) İşi bitirmek için sabahlara kadar çalıştı.
B) Onun kadar çalışmadığını biliyorduk.
C) Bahçeye kadar yürüyerek gittiler.
D) O kadar ısrar etti ki anlatamam.

C.A (6) 16-20

21. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, söyleyenin duygusu da söz konusudur?

A) Küçük ressamlar, eserleriyle gurur duyuyorlardı.
B) O güzelim bağlar, bahçeler sararıp solmuş.
C) Sıcaklığın aniden artması, insanları olumsuz etkiledi.
D) Bahçeye diktiğimiz çiçekler tutmuş.


“Gökyüzünde .............. kapkara bir bulut belirdi.”

22. Yukarıdaki cümlede, noktalarla gösterilen yere hangi sözcük getirilemez?

A) Gürültüyle B) Aniden C) Birden D) Ansızın



23. “Bu kitap çok güzel ama ........” cümlesinin sonuna aşağıdakilerden hangisi getirilirse cümlede bozulma olur?

A) oldukça pahalı. B) son baskısı da tükenmiş.
C) şimdi alamayız. D) benim de var.



24. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde şart ( koşul ) anlamı vardır?

A) Kitap okumayı televizyon seyretmeye tercih ederim.
B) Annem, yarın mutlaka dershaneye gelecek.
C) Bu konuyu çalışmış olmanız gerekirdi
D) Yağmur yağmazsa yürüyüşe gidebiliriz



“Aaa! Yağmur yağıyor.”
“Öff... Yetişir artık!”
“Hey gidi günler...”

25. Yukarıda verilen cümlelerde, aşağıdakilerden hangisi yoktur?

A) Özlem B) Usanç C) Şaşma D) Beğenme


C.A (6) 21-25

26. “Gelmek” sözcüğü, aşağıdaki cümlelerin hangisinde “uymak“ anlamında kullanılmıştır?

A) Okulumuz bilgi yarışmasında birinci geldi.
B) Yeni alınan ayakkabılar ayağıma iyi geldi.
C) Toplantıda değişik konular gündeme geldi.
D) İlaçlar hastaya iyi geldi.



27. “Pankartlı topluluk kara yoluna çıkarak trafiğin seyrini durdurdu.” cümlesinde altı çizili sözcüğün yerine aşağıdakilerden hangisi getirilirse anlam bozulmaz?

A) İzleme B) Takip C) Akış D) Sürat


28. “–de” bağlacı, aşağıdakilerin hangisinde “küçümseme” anlamı katmıştır?

A) Ölse de fikrinden caymaz.
B) Kalsa da gitse de fark etmez.
C) Çalışacakmış da adam olacakmış.
D) O sevinmesin de kim sevinsin.



29. Aşağıdakilerin hangisinde eylemin ortaklaşa yapıldığı anlatılmaktadır?

A) Zamanla her şey değişiyor. B) Yüzü birden değişti.
C) Odamızı değiştik. D) Sınıfın havası değişik.



30. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “beklenmeyen bir durum” söz konusudur?

A) Romandaki olaylar o kadar karışıktı ki anlayamadım.
B) Kaç gündür ondan haber bekliyorum.
C) Kardeşim sonunda defterimi yırttı.
D) Hava açıktı, birden yağmur yağmaya başlamaz mı!

C.A (6) 26-30

31. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde benzetmeye yer verilmiştir?

A) Macera romanları bu yıl çok gözde.
B) Resim, bana göre renklerin dansıdır.
C) İnşaattaki işçiler arı gibi çalışıyor.
D) Arkadaşlarımızla büyük bir dayanışma içindeyiz.


32. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım “nesnel” (objektif) değildir?

A) Eğlence süresince Çolak Salih odadan ayrılmadı.
B) Bu anıt, İsmet İnönü anısına dikilmiş.
C) Yaşlı kadın, kapının önünde tam bir saat bekledi.
D) Yalnızlık, akşamları insanı daha çok hüzünlendirir.



“Evini, komşusu Rüstem Efendiye ........... satmayı düşünüyordu.”

33. Boş bırakılan yere aşağıdakilerin hangisi getirilirse “fiyat üzerindeki küçük farkları önemsememek” anlamı katılmış olur?

A) ona buna bakmadan B) ince eleyip sık dokumak
C) üçe beşe bakmadan D) sağa sola aldırmadan



34. “Uzun yıllardan beri iki yakam bir araya gelmedi.” diyen kişi neyi anlatmak istemiştir?

A) Üzüntülü olmasını B) Geçim sıkıntısını
C) Yalnız kalışını D) Alacaklı durumunu



35. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde eylemin gerçekleşmesi bir “koşul”a bağlıdır?

A) Çevredeki güzellikleri görüyor ama dikkat etmiyorsun.
B) Bu sene para biriktirebilirsek bir tatil köyüne gideceğiz.
C) Hava bugün çok güzel fakat benim çok işim var.
D) Yıllar önce daha büyük bir kente yerleşseydik keşke.

C.A (6) 31-35


36. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “heyecan” söz konusu değildir?

A) İçeri girince bütün öğrenciler ayağa kalktı.
B) Okula yeni başlayan bir çocuk gibiydim.
C) Acaba öğrencilerle kaynaşabilecek miydim?
D) Öğrencilerle tanışmak için can atıyordum.


37. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “çaresizlik” anlamı vardır?

A) Bu sorun güzellikle çözümlenmeli.
B) Şimdi ben ne yapacağım!
C) Karşılığını elbette göreceksin!
D) Ondan yardım istesem mi?


“Cüzdanını unutmuştu, ...... yanındaki hiç tanımadığı yolcudan para istedi.”

38. Yukarıdaki cümle aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanamaz?

A) ezile büzüle B) iç huzursuzluğuyla
C) sıkıla sıkıla D) sakince


39. Aşağıdaki cümlelerin hangisi söyleyenin “kişisel” düşüncesini
belirtmektedir?

A) Sıcaklar birden bire bastırdı.
B) Dikkatli dinleyin, öğretmeniniz çok güzel anlatıyor.
C) Karıncalar çalışkanlıklarıyla anılır.
D) Hava kirlenmesi olduğu için yakıtlar değişti.



40. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “dün” sözcüğü, ötekilerden faklı anlamda kullanılmıştır?

A) Dünü yargılamak, bence tarafsızlığı beraberinde getirmelidir.
B) Dün geleceğe güvenle bakanlar, şimdi çok karamsar.
C) Dünü bugünle karıştıran insanlardan yarar gelmez.
D) Bunu dün söyledi; ama ben inanmadım.

C.A (6) 36-40

41. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “beklenti” söz konusudur?

A) Üzüleceğimi bildiği için hemen aramış.
B) Ankara’ya geldiğinde ararsın diye düşünmüştüm.
C) Aynı şeyleri defalarca anlatıyorum.
D) Bu kitapları alacağını daha o gün anlamıştım.



42. Aşağıdakilerin hangisinde, eylemin gerçekleşmesi “şarta” bağlıdır?

A) Dostluğumuz gittikçe güçleniyor.
B) Bize gelirseniz kitaplarımı görürsünüz.
C) Eve gittiğimde biraz dinleneceğim.
D) Yatağa girer girmez uyumuşum.



43. Aşağıdaki cümlelerin hangisinden aynı işin birden fazla yapıldığı anlamı çıkarılabilir?
A) Bu gezi sayesinde köy yaşamını da yakında gördük.
B) Dünyada daha gezilecek, görülecek çok yer var.
C) Televizyon da radyo da birer iletişim aracıdır.
D) Dün de aynı yerde balık avladık.


“Sokaktan gelen ince bir ...................... ile doğruldu, ............ yöneldi.”

44. Yukarıdaki cümleyi en uygun şekilde tamamlayan sözcükler hangileridir?

A) gürültü – kapıya B) ses – pencereye
C) çığlık – mutfağa D) patırtı – balkona


45. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “koşul” söz konusudur?

A) Bitirmek için elimden geleni yaparım.
B) Hastalanınca, eve döndü.
C) Fiyatını indirirseniz bu arabayı alırım.
D) Elinde kalan malları ucuza sattı.

C.A (6) 41-45

46. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “umutsuzluk” söz konusudur?

A) Buraya geldiğimizde beklediğimiz hiçbir şeyi bulamadık.
B) Senin sınavı kazanacağını hiç sanmıyorum.
C) Elinden geleni yapıyor ama başaramıyor.
D) Bu kitabı bitirmeyi aklıma koydum.



47. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir “karşılaştırma” söz konusu
değildir?

A) Babam benim için çok değerli bir insandır.
B) İçimizde en beceriklimiz Tansel’di.
C) Ülkemizdeki en uzun akarsu Kızılırmak’tır.
D) Okulda sınıfın en kısa boylusu bendim.


48. Aşağıdaki cümlelerin hangisi “öznel” (kişisel görüş) bir yargı değildir?

A) Cahit Külebi’nin şiirlerini okumaya doyamıyorum.
B) Külebi Anadolu’yu en iyi dile getiren şairdir.
C) “Atatürk Kurtuluş Savaşı’nda” adlı eser Külebi’nindir.
D) Bu eser Kurtuluş Savaşı’nın anlatıldığı bir şaheserdir.



49. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “benzetmeye” yer verilmiştir?

A) Sözlerinizle, yazılarınız birbiriyle çelişiyor.
B) Olayların hem kötü hem de iyi yönlerini düşünmelisin.
C) Arabalar jet gibi gidiyordu.
D) Yıldızlar bir parlıyor, bir kayboluyordu.



50. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “karşılaştırma” söz konusudur?

A) Okuduğum kitaba daldığımdan zili duyamadım.
B) Ezgi, kumsalda tek başına oynuyor.
C) Havuzda yüzmeyi daha çok seviyorum.
D) Derginin bu sayısını alamadım.

C.A (6) 46–50


51. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “karşılaştırma” söz konusudur?

A) Benim aldığım çanta seninkinden daha büyük.
B) Kentlerin sorunları gün geçtikçe artıyor.
C) Konuk takımın oyuncuları sahaya çıktı.
D) Hazar Gölü, büyük bir göldür.


52. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, söyleyenin duygusu da
söz konusudur?

A) Canım topraklar susuzluktan kavruluyordu.
B) Bütün seyirciler onu ayakta alkışladılar.
C) Çocuğa dönüp “zavallı” diye seslendi
D) Deniz uzaktan uzağa uğulduyordu.


53. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “şaşırma” söz konusudur?

A) Benim gibi siz de mi sonuçları bekliyorsunuz?
B) Hala nasıl böyle rahat olabiliyor, hayret ediyorum.
C) Yaşamaktan daha güzel bir şey var mı?
D) Bu işin içinden nasıl çıkarım, bilmiyorum.


54. “Satışa çıkarılan ürün hakkında ....... kısaca bilgi vereceğim.” cümlesinde boş bırakılan yere, aşağıdaki sözcüklerden hangisinin getirilmesi uygun değildir?

A) hepinize B) az sonra C) ayrıntılı D) yarın



55. “Yerinden kalkmaya bile üşeniyor, ...... “ cümlesinde boş bırakılan yere, aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi uygun olmaz?

A) utanmasa her işi bana yaptıracak.
B) öyle tembel ki.
C) bütün gün boş boş oturuyor.
D) neşesine diyecek yok.

C.A (6) 51-55

56. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir “pişmanlık” söz konusudur?

A) Hey gidi günler!.. Nasıl da yenmiştik onları.
B) Bu kadar fırtına olacağını bilseydim, uçağa binmezdim.
C) Yoo, adını söylemem, dedikodu olur.
D) Bu akşam mutlaka onu ziyaret etmelisin.


57. “Evet, çoğunlukla oltayla tutarım.” cümlesi, aşağıdaki sorulardan hangisinin yanıtı olamaz?

A) Balık tutmayı sever misiniz?
B) Her zaman balık tutar mısınız?
C) Balığa çıkar mısınız?
D) Balığı ağla mı tutarsınız?



58. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “kişileştirme” vardır?

A) Yol, hep yol ... Bitmiyor düzlük yine.
B) Gülümsemek, her insanı güzelleştirir.
C) Rüzgarın şiddetinden korkan kır çiçekleri birbirlerine
sokuldular.
D) Karşı tepeyi aşınca köye varacağız.



59. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “önemsemezlik” anlamı vardır?

A) Hasan, sus Allah aşkına...
B) Bana ne, istediğin yerde kal.
C) Allah sizlere akıllar, fikirler versin.
D) Yeter artık söylediklerin!

60. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “koşul” söz konusudur?

A) Olayları iyi ve kötü yanlarıyla değerlendirmeliyiz.
B) İnsanları anlamak ne kadar zor!
C) Onun hastalığı en çok beni düşündürüyor.
D) Görürsen selamımı söyle.


C.A (6) 56-60

61. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “beklenmeyen bir durumla
karşılaşma” anlamı vardır?

A) Bundan daha iyi yazılır mı hiç?
B) Bir saat içinde bitiremeyecek mi?
C) Ansızın karşıma dikilip bağırmaya başlamaz mı?
D) Bu gürültüde ders çalışmak mümkün mü?



62. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “koşul” söz konusudur?

A) Dışarısı güneşli ama yine de mantonu giymelisin.
B) Arabanın modeli yeniydi; fakat kötü kullanılmıştı.
C) Okumak için bana kitap verirsen, kitaplarını taşımana
yardım ederim.
D) Güzel bir çanta; fakat çok pahalı.



63. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “öznel” bir değerlendirme söz konusudur?

A) Romanda anlatılanlar Kurtuluş Savaşı yıllarında geçiyor.
B) Öyküdeki kişilerin dördü kadın üçü erkektir.
C) Romanın sonunda kahramanların hepsi ölüyor.
D) Öykülerin anlatımında bir kuruluk, bir tekdüzelik görülüyor.



64. “Trene yetişmek için ............. evden çıktık.” cümlesinde boş bırakılan yere, aşağıdaki sözcüklerden hangisinin getirilmesi uygun değildir?

A) apar topar B) telaşla
C) aceleyle D) sakin sakin



65. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “benzetmeye” yer verilmiştir?

A) Bence insan en iyi bildiği şeyi yapmalıdır.
B) Yazma yeteneğimiz yazdıkça gelişir.
C) Taze ekmekler pamuk gibiydi.
D) Çalışma masası her zamanki gibi dağınıktı.

C.A (6) 61-65

(1) Genç kadın, ayağa kalkıp adamın omzuna dokundu.
(2) Adam, derin düşüncelere dalmış olmalı ki birdenbire irkildi.
(3) Az sonra, odanın kapısından çıkacağı sırada, arkasına dönüp baktı. (4) Gözünde iki damla yaş belirdi ve sonra çekip gitti.

66. Yukarıda numaralandırılmış cümlelerden hangisinde “yorum” söz konusudur?

A) 1 B) 2 C) 3 D) 4



67. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “koşul” söz konusudur?

A) Hakemin başarısız yönetimi, seyirciyi kızdırdı.
B) Bu şehir beni gittikçe büyülüyor.
C) Kendini iyi hissetmiyor, gitmeliyim.
D) Teyzenlere gidebilirsiniz; ancak yaramazlık yok.


68. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “olumsuz” bir davranıştan söz edilmektedir?

A) Bu kadar emeğini havaya attı.
B) Rüşvet teklifini geri çevirdi.
C) Saçlarını sarıya boyatmış.
D) Kitabını kaybetme olur mu?



69. Hangi cümlede “merak” söz konusudur?

A) Sana bu kadar meraklı olma dedim.
B) Bu gün bize uğramadı
C) Artık bunu yapamayacağımı söylemeliyim.
D) Yarın gelir mi acaba?



“Çantalarımızı otelde ...... vapura ..... Karşıyaka’ya ....... yollandık.”

70. Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangileri getirilmelidir?

A) bırakıp – binerek – doğru
B) tutup – koşup – çıkıp
C) bırakıp – koşarak – ulaştık
D) atıp – binerek – yürüyüp

C.A (6) 66-70

“Pişinceye kadar durur da soğuyuncaya kadar durmaz.”

71. Yukarıdaki cümleyle insanların hangi özellikleri anlatılmak istenmiştir?

A) Tembellikleri B) Yorgunlukları
C) Sabırsızlıkları D) Görgüsüzlükleri


“Öteki yolcular dinler görünüyorlar, ama dinlemiyorlar. Oysa .............. “
72. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) anlattıkları ne kadar ilginç
B) abuk sabuk konuşuyor.
C) anlattıkları dinlenecek gibi değil
D) aynı şeyleri tekrarlayıp duruyor



73. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, “beklenmedik bir durumla karşılaşıldığı” ndan söz edilmektedir?

A) Güzel güzel konuşurken ağlayacağı tuttu.
B) Artık o tatlı günlerimiz çok uzaklarda kaldı.
C) Uzun zamandır ayrı kaldığı annesini özledi.
D) Soba yandı ama oda henüz ısınmadı.

74. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, pişmanlık duyulduğu anlatılmaktadır?

A) Uzun yıllar memleketimden ayrı yaşadım.
B) Her geçen gün işimiz zorlaşıyor.
C) Yüreğime ansızın bir hüzün çöküverdi.
D) Bu işe başlamasaydım iyi olacaktı.

75. “Bıçağın açtığı yara zamanla kapanır; dil yarası ise ........... “ cümlesi aşağıdakilerden hangisi ile tamamlanabilir?

A) Kapanmak nedir bilmez. B) Yılanı deliğinden çıkarır.
C) Ağzın içinde can yakar. D) Yaraların en hafifidir.

C.A (6) 71-75


76. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “uyarma” söz konusudur?

A) Ellerinin üşüyeceğini hiç düşünmemişti.
B) Bundan böyle işlerini düzenli yapmalısın.
C) Sen de mi tatile gideceksin?
D) İşe başlar başlamaz pek çok zorlukla karşılaştı.



77. “Yazarın o cümlesini virgülüne dokunmadan aktarıyorum.” cümlesinde geçen “virgülüne dokunmamak” sözünün anlamı aşağıdakilerden hangisidir?

A) İyice incelemeden B) Yanlışlarını düzeltmeden
C) Söylenmesi gerektiği için D) Hiç değiştirmeden



78. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “karşılaştırma” söz konusudur?

A) Trafiği rahatlatmak için geniş yollar açılmalı.
B) Hasta, yatağından kalkar kalkmaz dışarı çıkmak istedi.
C) Bu güzel ayakkabıları nerden aldınız?
D) Bu elbise size daha çok yakışmış.



79. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “merak, kaygı” söz konusudur?

A) Onu ziyaret etsem olur mu?
B) Yalnızca ben mi yaramazlık yaptım?
C) Otobüs zamanında varmış mıdır acaba?
D) Dönüp dolaşıp bize gelecek.


80. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “kişileştirme” vardır?

A) Bazı insanlar yalnızlığı, kalabalıklara tercih ederler.
B) Odama girdiğimde kitaplarım beni sımsıcak karşılar.
C) Çocukluğum Toroslardaki yaylalarda geçti.
D) İşi bitirince sanki üzerimden bir yük kalktı.

C.A (6) 76-80

81. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “eşitlik” söz konusudur?

A) Sabahları yarım saat yürüyüş yaparım.
B) Öğrencilerin çoğu sınava katılıyor.
C) Kavunu ikiye bölüp yarısını tabağa koydu.
D) Türkçe, tarih ve coğrafya derslerini seviyorum.



82. “Kalp kırmaktan özenle kaçınırdı.” cümlesiyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A) Başkalarına kötü davrananlara kızardı.
B) Kötülükten hoşlanmazdı.
C) Kimseyi incitmemeye çalışırdı.
D) Hiç kimseye kötülük yapmayı sevmezdi.



83. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “yorum” söz konusudur?

A) Metro çalışmaları bitse de şu karışıklıktan kurtulsak.
B) Trafik cezaları büyük ölçüde arttı.
C) Sakin yollarda araba kullanmak çok zevklidir.
D) Her gün yüzlerce araç trafiğe çıkıyor.


84. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “yakınma” söz konusudur?

A) Zor da olsa verilen görevi yerine getirmeye çalışır
B) Konuşmayı bildiği gibi susmayı da bilse, daha çok seveceğiz.
C) Akşamları geç yatsa da hemen uyuyamaz.
D) Eğlenmeyi sevdiği gibi çalışmayı da seviyor.



85. Aşağıdakilerden hangisi bir “tanım” cümlesidir?

A) Lirik şiir, duyguların dile getirildiği şiirdir.
B) Ümitsizlik insanın direnme gücünü azaltır.
C) Bu köy, yıllardır zeytincilikle geçinir.
D) Yarına olan inancımız bizi başarıya götürür.

C.A (6) 81-85

86. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “küçümseme, küçük görme”
anlamı vardır?

A) Başaramayacağım bir konuda söz vermem.
B) Yarışmayı kazanınca annesi onu ödüllendirdi.
C) Elindeki işi bitirmeden başka bir iş almış.
D) Bunların hepsini sen mi yaptın, inanmam.



“Sen güle güle git, ................., ben ona çok iyi bakarım.”

87. Yukarıdaki sözlerin, anlamca en uygun biçimde tamamlanabilmesi için, boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) başını boş bırakma B) ne hali varsa görsün
C) gözün arkada kalmasın D) başının çaresine baksın



88. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “neden – sonuç” ilişkisi vardır?

A) Yağmurlu bir havada yola çıktık.
B) Sımsıcak bir duygu ile gidiyordum ona.
C) Öfkeden kıpkırmızı kesilmişti.
D) Kendimizi Ege’nin serin sularına bıraktık.



89. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir “koşul”a bağlılık anlamı vardır?

A) Öyle sanıyorum ki Ali bugün gelir.
B) Kalem yere düştü ve kayboldu.
C) Turist gelirse, döviz bakımından rahatlayacağız.
D) Öğrenciler sabahleyin koşa koşa okula gidiyorlardı.



90. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, “sebep – sonuç” ilişkisi vardır?

A) Onu görmek için işyerine gittim.
B) Bakkaldan her gün iki ekmek alırım.
C) Babam gelirse size de uğrarız.
D) Kütüphaneye gidip araştırma yaptım.

C.A (6) 86-90

91. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “sebep – sonuç” ilişkisi yoktur?

A) Sınava iyi hazırlandığından başarılı oldu.
B) Tatilde gördüğü yerleri arkadaşlarına anlattı.
C) Geç kaldığı için annesinden özür diledi.
D) Sporcu, dereceye girince takıma alındı.



92. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “karşılaştırma” söz konusudur?

A) Boyunun uzunluğuna bakma, yaşı henüz küçük.
B) Arkadaşları başarılı oldukça, kendisi başarmış gibi
seviniyordu.
C) Kentin her yeri bayraklarla donatılmıştır.
D) Ülkenin bu kısmı daha dağlık.



93. Aşağıdakilerden hangisinde “sebep – sonuç” ilişkisi yoktur?

A) Senelerden beri bunu istemiştim.
B) Çok uğraşıp başarılı oldum.
C) Mutluluktan gözüm bir şey görmüyor.
D) Kazandığım için çok sevinçliyim.



94. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “sebep – sonuç” ilişkisi yoktur?

A) Hava kapalı olduğu için yola çıkmadılar.
B) Çöpler birikince her yeri koku kapladı.
C) Çantasını eskimeden yeniledi.
D) Arkadaşıyla anlaşamayınca, sırasını değiştirdi.



95. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “sebep – sonuç” ilişkisi vardır?

A) Sevimli davranışlarıyla herkesin dikkatini çekmişti.
B) Karlar eriyince ırmağın suları taşmıştı.
C) Bu, benim için değişik bir yolculuktu.
D) Aşağıda beni sessiz sessiz bekleyin.

C.A (6) 91-95


96. Aşağıdaki cümlelerin hangisi “öznel” bir yargıdır?

A) Yol üzerindeki kentler, insanlar gerçekten de büyülü bir
masal gibiydi.
B) Yedigöller, Marmara Bölgesi’ndedir.
C) Kayın, meşe ve kestane ağacının yaprakları geniş olur
D) Büyük kentlerin sorunlarından biri, çevre kirliliğidir.


97. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “öznel” bir değerlendirme söz konusu değildir?

A) Şairin son şiirleri daha akıcı ve duygusal.
B) Son eserinde babasının hayatını anlatmış.
C) Yaşamı olduğu gibi anlatan sanatçılar daha çok beğeniliyor.
D) Hiçbir şey insan hayatından değerli olamaz.



98. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde aynı eylemin tekrarı söz konusu
değildir?

A) Bu gün de geç kaldık.
B) Gene yaramazlığa başladı.
C) Toplantıda çok uzun konuştu.
D) Dünden daha çok sayıklıyordu.



99. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “neden – sonuç” ilişkisi vardır?

A) Harman yerinde doğmuş, çocukluğu da köyde geçmişti.
B) Üst geçitten geçmiş, trafik kurallarına uymuştu.
C) Gürültüden çok korkmuş, yüzü sapsarı kesilmişti.
D) Durağa zamanında varmış, otobüs de zamanında gelmişti.


100. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “mi” pekiştirme göreviyle
kullanılmıştır?

A) İnsan, bir şeye karar verdi mi başarılı olur.
B) Bütün bunları o küçücük çocuk mu yapmış?
C) Hele şu sözleri yok mu, insanı çileden çıkarıyor.
D) Kucağında tatlı mı tatlı bir bebek vardı.

C.A (6) 96-100

SES BİLGİSİ TARAMA TESTİ

0 yorum
SES BİLGİSİ























SES BİLGİSİ

1. Hangisi büyük ünlü uyumuna uyar?
A) Antalya B) Erzincan C) Balıkesir D) Kırşehir



2. Hangi sözcükte “kaynaştırma harfi” vardır?
A) Genişlik B) Yayla C) Başımız D) Dişine




3. Sonuna aldığı ekten dolayı, büyük ünlü uyumu “bozulmuş” sözcük hangisidir?
A) Hazirandaki B) Kaçarken
C) Helvacılar D) Yazabiliyor



4. Hangi sözcük kaynaştırma harfi almamıştır?
A) Yedişerli B) Herkesi C) Çatıya D) Odanın



5. Hangi sözcükte “ses düşmesi” vardır?
A) Beyincik B) Alnında C) Gönüllü D) Şehirli

SesBil.(6) 1-5
6. Hangi atasözünde “ulama” vardır?
A) Sakla samanı gelir zamanı.
B) Ayağını yorganına göre uzat.
C) Damlaya damlaya göl olur.
D) Lafla peynir gemisi yürümez.



7. Hangi cümlede “sert sessiz yumuşaması”na örnek yoktur?

A) Saksıdaki çiçeğin yaprağı solmuş.
B) Ekmeği masaya koyuver.
C) Elindeki fırsatı iyi değerlendir.
D) Yeni açılan yolun genişliği yirmi metredir.


8. Aşağıdakilerin hangisi almış olduğu ekten ötürü “büyük ünlü uyumu” na uymaz?

A) Bahçelerden B) Misafirden
C) Kardeşim D) Sabahleyin


“Sözcük sonlarındaki sessizlerin, kendilerinden sonra gelen sözcüklerin başlarındaki sessizlere bağlanmasına ULAMA denir.”

9. “Dün akşam üç ekmek aldım.” cümlesinde kaç “ulama” vardır?

A) 1 B) 2 C) 3 D) 4


10. “Ocaktaki kor, yüreğime acılar kor.” cümlesinde aşağıdakilerden
hangisi vardır?

A) Hece düşmesi B) Sesteş sözcük
C) Sessiz düşmesi D) Kaynaştırma harfi

SesBil.(6) 6-10

11. Aşağıdaki sözcüklerden hangisinde büyük ünlü uyumu kuralına uygunluk aranır?
A) Tren B) Kızılırmak C) Kuşkonmaz D) İncecik


12. Aşağıdaki tamlamalardan hangisinde kaynaştırma harfi yoktur?
A) Çiçeğin kokusu B) Odanın kapısı
C) Kitabın adı D) Pencerenin perdesi


13. Aşağıdaki dörtlüğün hangi dizesinde ulama yoktur?

A) Biz yeşil bahçenin küçük fidanlarıyız.
B) Büyük ağaçlardan öğreniriz.
C) Yeşil ellerimizle dua etmeyi.
D) Meyve vermeyi, ağaç olmayı.



14. “Kardeşim Ali matematik dersini çok seviyor.” cümlesinde kaç sözcük büyük ünlü uyumuna aykırıdır?

A) 2 B) 3 C) 4 D) 5


15. Aşağıdaki sözcüklerin kaçı, “-i” ve “-e” eklerini aldığında hece düşmesi oluşur?
( Şekil, Nehir, Alın, Omuz )
A) 5 B) 4 C) 3 D) 2

SesBil.(6) 11-15
16. Aşağıdaki sözcüklerden hangisinin sonuna ünlü bir harf getirilirse hece düşmesi olur?

A) Okul B) Sokak C) Burun D) Yolluk



“Ot ve yem dolu bir binadan sadece iki güzel tay vardı.”
17. Yukarıdaki cümlenin kaç sözcüğünde büyük ünlü uyumu aranmaz?

A) 2 B) 5 C) 3 D) 4



18. Hangi cümlede, büyük ünlü uyumuna aykırı sözcükler vardır?

A) Tahtayı temizleyip yerine oturdu.
B) Yarın birlikte pikniğe gideceğiz.
C) Biraz önce çarşıdan geliyordu.
D) Yemeğini erkenden yedi ve yattı.


19. Hangi sözcükte kaynaştırma harfi yoktur?

A) Örtüsü B) Kapının C) Elmayı D) Başkanı

“Senin de aklın fikrin karnında, ellerinde, alnında be arkadaş!”
20. Yukarıdaki cümlenin kaç sözcüğünde hece düşmesi vardır?

A) 4 B) 3 C) 2 D) 5

SesBil.(6) 16-20
21. Aşağıdaki hangi sözcük, büyük ünlü uyumuna uymaz.

A) Arkadaşlarım B) Görmedi
C) Okullar D) Bahçesinde


22. Hangi cümlede kaynaştırma harfi yoktur?

A) İkişer sandık B) Altışar kasa
C) Beşer elma D) Yirmişer kayısı

23. Hangi cümlede büyük ünlü uyumuna aykırı sözcük vardır?

A) Mahallede B) Gezerken
C) Arkadaşlarım D) Görmüşler


24. “Bu işin sihrini anladımsa arap olayım.” cümlesinin kaçıncı sözcüğünde “hece düşmesi” vardır?

A) 2 B) 4 C) 6 D) 3


25. “Seni annenin ayaklarına iten kuvvet, baba korkusu değil, anne sevgisi olmalıdır.” cümlesinde büyük ünlü uyumuna aykırı kaç sözcük vardır?

A) Yoktur B) 1 C) 2 D) 3

SesBil.(6) 21-25

26. Hangi sözcükte hece düşmesi olmaz?

A) Ceviz B) Şehir C) İsim D) Ömür


27. Hangisinde büyük ünlü uyumu kuralı aranmaz?

A) Karnıbahar B) Kalem C) Koltuk D) Dersler

28. Hangisinde hece düşmesi olur?

A) Gönül B) Sırık C) Mendil D) Ayak


29. Hangisinde ünlü uyumu kuralı aranır?

A) Süt B) Silgi C) Çanakkale D) Kırşehir


30. Aşağıdaki sözcüklerden kaçı büyük ünlü kuralına uymaz?

( Selçuk, Ayşe, fırın, Bahadır, Leyla, Barbaros, Fersan, Aynur, Mükü )

A) 3 B) 4 C) 5 D) 6

SesBil.(6) 26-30


“Annem, merakla televizyonu açıp haberleri izlemeye başladı.”
31. Yukarıdaki cümlede, kaç sözcük büyük ünlü uyumuna uymaz?
A) 4 B) 5 C) 3 D) 2



32. Hangi sözcükteki “-ken” eki, eklendiği sözcükten dolayı büyük ünlü uyumuna uymuş gözükmektedir?

A) Çocuk ağlarken annesi neredeymiş?
B) O kara diken elime battı.
C) Şu resmi çizerken oldukça zorlandı
D) Size doğru koşarken yere düştü.


33. Sonuna aldığı ekten dolayı, büyük ünlü uyumu buzulmuş sözcük hangisidir?
A) Elmacıyı B) Kapışırken
C) Karaköy’den D) Bahçedeki



34. Aşağıdaki sözcüklerin hangisinde hece düşmesi olmaz?

A) Ceviz B) Şehir C) İsim D) Ömür

35. Aşağıdaki hangi sözcük ünlü harfle başlayan ek aldığında yumuşamaz?

A) Taç B) Top C) Ağaç D) Kilit

SesBil.(6) 31-35


36. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “büyük ünlü uyumu” nu bozan ek vardır?

A) Bahçede B) Sabahleyin
C) Akdeniz D) Kareye


37. Hangi cümlede, büyük ünlü uyumu kuralını bozan eklerden biri kullanılmamıştır?

A) Koşarken dikkatli olun!
B) Akşamdan beri seni bekliyorum.
C) Akşamki eğlence güzel geçti.
D) Niçin ders çalışmıyorsun?


“Karpuzları kollarıyla kavramış, gelip geçenlerle selamlaşıyor, bir yandan da kucağındakilerin yerlere saçılmasını engellemeye çalışıyordu.”
38. Yukarıdaki cümlede kaç sözcük çoğul eki almıştır?

A) 3 B) 4 C) 5 D) 6


39. Hangi cümlede ünlü uyumunu bozan eklerden biri kullanılmamıştır?

A) İstersen oynama. B) Gelirken bana uğra.
C) Dünkü maç çok heyecanlıydı. D) Öğleyin buluşuruz.


40. Hangi sözcükte hece düşmesi olmuştur?

A) Doğayı B) Karnında
C) Yolcuya D) Mendili


SesBil.(6) 36-40
41. Aşağıdaki eklerden hangisi ünlü uyumu kuralını bozmaz?

A) –ler B) –ken C) –yor D) –ki


42. Hangi cümlede hece düşmesi olmuştur?

A) Sana kimse fikrini sormadı.
B) Ne zamandan beri buradasın?
C) Kimin ile görüşeceksin?
D) Okul yeni açıldı.



43. Aşağıdaki hangi sözcükte kaynaştırma harfi kullanılmamıştır?

A) Yedişer B) Defterin C) Parayı D) Silgisi



44. Aşağıdaki sözcüklerin hangisine, ünlü ile başlayan bir ek getirildiğinde, hece düşmesi olur?

A) Sicim B) Şekil C) Derin D) Çelik



45. Hangi sözcükte kaynaştırma harfi vardır?

A) Köyü B) Bahçesi C) Yolu D) Evi

SesBil.(6) 41-45


46. Aşağıdaki sözcük dizisinden hangisi, kaynaştırma harfi almamıştır?

A) kapısı – yolunun B) tavana – beşer
C) ikişer – yemeniye D) ikisini - kapının



47. “Çam ağacından ağıl olmaz, el çocuğundan oğul olmaz.” atasözünün kaç yerinde ulama yapılır?

A) 5 B) 4 C) 3 D) 2



48. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kaynaştırma harflerinin tümü kullanılmıştır?

A) Evlerinin kapısı sürekli kapalı durmalıydı.
B) Bu beşer günlük gezinin parası ödenmedi.
C) Sobasını yakanlara para cezası verilecek
D) İkişerli sırayı bozmamasını söyledim.

49. Aşağıdaki dizelerin hangisinde ulama yapılabilir?

A) Uyandım kuşların ince sesine.
B) Seherde birlikte iniler durur.
C) Ses verdim sesine bilircesine.
D) Aşığın derdini yeniler durur.



50. Aşağıdaki hangi dizede ulama vardır?

A) Seni göremedim diye bu bahar.
B) İçimde bin türlü duygunun isyanı var.
C) Turnaların gökyüzünü sevdiği kadar.
D) Seni sevdiğimin farkında mısın?

SesBil.(6) 46-50


51. Aşağıdaki sözcük dizisinden hangisi, kaynaştırma harfi almamıştır?

A) kapısı – yolunun B) ikişer – yemeniye
C) tavana – beşer D) ikisini – kapının


52. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “büyük ünlü uyumu”na aykırı sözcük vardır?

A) Çok çalışarak bunu başardı.
B) Köyün uzağından kaval sesi geldi.
C) Dün sabahleyin kahvaltı yapmadı.
D) Okula yine mi geç kaldın?


53. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde hece düşmesi yoktur?

A) Köyden amcamın oğlu geldi.
B) Ömrünü bu işe adadı.
C) Onun ilgisi beni çok şaşırttı.
D) Sınavı kaybedince beyninden vurulmuşa döndü.


54. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde tüm sözcükler “büyük ünlü uyumu” kuralına uyar?

A) Ellerim soğuktan buz gibi olmuştu.
B) Kale komutanı titreyerek mırıldandı.
C) Bütün askerler gözlerini yola çevirdi.
D) Dedemin gözleri pek iyi görmüyordu.


55. Aşağıdaki dizelerin hangisinde ulama vardır?

A) Öğretmenler bir çiçek, siz de bir kelebek.
B) Düşünüp hazırlanın, sizlere bilgi gerek.
C) Zaman gelip geçmeden, gününde çalışınız.
D) Büyüyünce çocuklar, tatlı olsun aşınız.

SesBil.(6) 51-55

56. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük kaynaştırma harfi almamıştır?

A) Parayı nereye sakladınız.
B) Sınıfımızı temiz tutmalıyız.
C) Beşinci sıranın solunda oturuyor.
D) Manzarası çok güzel bir evde oturuyor.


57. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, büyük ünlü uyumu kuralına uymayan sözcük vardır?

A) Yolun kenarına çam ağaçları dikildi.
B) Söylenenleri can kulağı ile dinledi.
C) Şiirleri herkes tarafından dinlendi.
D) Okul müdürü öğrencilerle ilgilendi.


58. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcüklerden hangisinde hece düşmesi yoktur?

A) Bu şehrin insanı sıcak, sevecen ve çalışkandır.
B) Anadolu’nun bağrından kopan insanlar İstanbul’a akın ediyorlar.
C) Komşunun küçük oğlu dün bize geldi.
D) Dedemin gözü artık hiç iyi görmüyor.


59. Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisi kaynaştırma harfini almamıştır?

A) Anahtarımı unutunca kapıda kaldım.
B) Oda kapısı rüzgardan açıldı.
C) Zorlayınca kapının kolu elimde kaldı.
D) Genç adam sinirinden kapıyı yumrukladı.


Diyor ki: “Ben kuşların ilahıyım!”
Açmıştı yelpaze kuyruğunu böbürlenerek.
60. Yukarıdaki parçada kaç sözcük “büyük ünlü uyumu” kuralına uymaz?

A) 1 B) 2 C) 3 D) 4

SesBil.(6) 56-60
61. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ulama yoktur?

A) Çantanın içine iyice baktı.
B) En güzel günlerini burada geçirdi.
C) Sonunda hepimizin istediği olmuştu.
D) İki gün sonra teklifimizi kabul etmişti.


62. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde kaynaştırma harfi yoktur?

A) Arabayı gördüm. B) Yedişer tane aldık
C) Kitabın kabı yırtıldı. D) Masa örtüsü yere düştü.


63. Aşağıdaki hangi cümlede hece düşmesine uğramış bir sözcük yoktur?

A) Özrü kabahatinden büyüktü.
B) Bu parayı alnının teriyle kazanmıştı.
C) Bunu zamanında düşünmesi gerekiyordu.
D) Ayrılık vakti gelip çatmıştı.



64. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ulama vardır?

A) Annesi, aylardır hasta yatıyor.
B) Ben ondan çok sana inanırım.
C) Yakında yine görüşürüz.
D) Bu sabah biraz geç kaldım.


65. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “ulama” ya örnek yoktur?

A) Şu dağlar olmasaydı. B) Gönlüme doğmasaydı.
C) Ölüm Allah’ın emri. D) Ayrılık olmasaydı.


SesBil.(6) 61-65

“Bugün annem ve kardeşim çarşıdan otobüsle eve döndüler.”
66. Yukarıdaki cümlede kaç sözcük büyük ünlü uyumuna aykırıdır?

A) 3 B) 5 C) 4 D) 7



67. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde ulama yoktur?

A) Zahmetli işlerde çalışıyordu zavallı.
B) Araştırmalar açıklık kazandı.
C) Çalışkan olmak öyle kolay değil.
D) Sınıftakiler için zor oldu.



68. “Vapurun penceresinden kalabalığı, insanların telaşını izliyorum.” cümlesinde, büyük ünlü uyumuna uymayan kaç sözcük vardır?

A) 1 B) 2 C) 3 D) 4



69. Aşağıdakilerin hangisinde ulama yoktur?

A) Kitaplarımız, okul açıldığında alındı.
B) Gökte uçan turnalara uzun uzun baktı.
C) Küçük motorun içinde dört kişiydik.
D) Ormanın güzelliği gözlerimizi kamaştırdı.


70. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ses düşmesine örnek yoktur?

A) Alnıma yazılmış bu kara yazı.
B) Bağa girdim üzüme, çubuk battı gözüme.
C) Sabret gönül sabret, bunlar da geçer.
D) Burnun akmış, sil şu burnunu.


SesBil.(6) 66-70

“Bahçe yeniden düzenlenmiş, duvarlar örülmüş, ağaçlar budanmış, çukurlar doldurulmuştu.”

71. Bu tümcede, büyük ünlü uyumuna uymayan kaç sözcük vardır?

A) 1 B) 2 C) C D) 4



72. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde aldığı ek nedeniyle büyük ünlü uyumuna uymayan bir sözcük vardır?

A) Geceleyin sokağımızın ışıkları yanmıyordu.
B) Kapının önündeki çöpleri temizledik.
C) Sarımtrak renkli bir araba almışlar.
D) Sabahleyin verdiğim ödevi öğleden sonra aldım.



73. “Çatının aktarılması için her işçiye yirmişer milyon para ödedim.” cümlesinde kaç tane kaynaştırma harfi kullanılmıştır?

A) 1 B) 2 C) 3 D) 4



74. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “ulama” yapılabilir?

A) Çocukların oyununa büyükler de katılıyordu.
B) Rüzgar tüm şiddetiyle esiyordu.
C) Kitabın girişinde konu açıklanmış.
D) Size düşüncelerimi söylemem gerekiyor.



75. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, büyük ünlü uyumuna aykırı bir sözcük vardır?

A) Gözlerime inanamıyorum, bu sen misin?
B) Bu parayla geçinebilmesi olanaksız.
C) Olaylara hep kendi pencerenden bakıyorsun.
D) Söylediklerimi unutmaman gerekiyor.


SesBil.(6) 71-75

76. Hangi cümlede ulama yapılamaz?

A) Dayım, aklımı karıştırınca cevap veremedim.
B) Senin o bakışların çok anlamlı.
C) Ağacın altında uyudum o gece.
D) Annem şefkatini bizden esirgemedi.



77. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kaynaştırma olmamıştır?

A) Saksağan danayı babası hayrına bitlemez.
B) Kurt bile komşusunu yemez.
C) Dertli derdini anlatırken dertsizin uykusu gelir.
D) Ağızdan çıkan başa değer.


78. Aşağıdakilerden hangisi büyük ünlü uyumuna uymayan eklerden biridir?

A) – ler B) – ken C) – di D) – ma



79. Aşağıdakilerin hangisinde sözcükler arasında ulama yapılamaz?

A) Yardım etmek B) Kitap okumak
C) Zevk almak D) Kitap yazmak



80. Aşağıdaki sözcüklerden hangisinde kaynaştırma harfi yoktur?

A) Sinemaya B) Tatlıcıya C) Elbisesi D) Güneye


SesBil.(6) 76-80

81. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ulama yoktur?

A) Akıl, akıldan üstündür.
B) Çocuktan al haberi
C) Çıkmadık candan umut kesilmez.
D) Çok koşan çabuk yorulur.



82. Aşağıdaki deyimlerden hangisinde kaynaştırma harfi kullanılmıştır?

A) Gözden düşmek B) Havaya uçmak
C) Karnı zil çalmak D) Dili tutulmak



83. Aşağıdaki sözcüklerin hangisi sesli ile başlayan bir ek aldığında hece düşmesine uğramaz?

A) Yanak B) Sabır C) Ağız D) Vakit



84. Aşağıdaki tamlamaların hangisinde kaynaştırma harfi yoktur?

A) Çoban salatası B) Hastalık hastası
C) Masa tenisi D) Kız kulesi



85. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde büyük ünlü uyumuna uymayan sözcük vardır?

A) Çıkarlarımız uğruna doğaya zarar vermeyelim.
B) Sait Faik, sıcak, sevecen bir anlatım kullanır.
C) Sonbahar, canlıların üzerinde olumsuz bir etki yapar.
D) Burada, böcekler, bitkiler ve kuşlar uyum içinde yaşıyorlar.

SesBil.(6) 81-85

86. Aşağıdaki atasözlerinin hangisinde kaynaştırma harfi kullanılmıştır?

A) Çobansız koyunu kurt kapar. B) Gelen gideni aratır.
C) Her kuşun eti yenmez. D) Çivi çiviyi söker.

87. Aşağıdaki dizelerin hangisinde ulama yoktur?

A) Güzel gözlerin olmasını istiyorsan
B) İnsanlara iyilikle bak
C) Saçların güzel olsun istiyorsan
D) Bırak çocuklar ellerini geçirsin saçlarına



88. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcükte hece düşmesi vardır?

A) Kitap bağışlama kampanyası açtık.
B) Dağcılar, zirveye ulaştılar.
C) İş bitince omzumdan bir yük kalktı.
D) Yağmurlu bir gündü, bugün.


89. Aşağıdaki atasözlerinin hangisinde kaynaştırma harfi kullanılmıştır?

A) Arı, bal alacak çiçeği bilir.
B) Duvarı nem insanı gam yıkar.
C) Çalma elin kapısını, çalarlar kapını.
D) Hazıra dağlar dayanmaz.



90. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ulama yoktur?

A) Haydan gelen huya gider.
B) Hatasız kul olmaz.
C) El, elin eşeğini türkü çağırarak arar.
D) El elden üstündür.

SesBil.(6) 86-90

91. Aşağıdaki sözcüklerden hangisi kaynaştırma harfi almıştır?

A) Kayalık B) Aynaya C) Zamana D) Değişim



92. Aşağıdaki atasözlerinin hangisinde kaynaştırma harfi yoktur?

A) Açtırma kutuyu, söyletme kötüyü.
B) Borç yiğidin kamçısıdır.
C) Adam olana bir söz yeter.
D) Gemisini kurtaran kaptandır.



93. “Ahırın avlusunda oynarken, aşağıda gümüş söğütler altında görünmeyen derenin hazin şırıltısının işitirdik.” cümlesinde büyük ünlü uyumuna uymayan kaç sözcük vardır?

A) 2 B) 3 C) 4 D) 5



94. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ulama yoktur?

A) Çam ağaçları çok dayanıklıdır.
B) Öpülecek elleri var, öğretmenin.
C) Bilginin insana kazandırdıkları saymakla bitmez.
D) Televizyonda macera filmi seyrettik.


95. Aşağıdaki tamlamaların hangisinde kaynaştırma harfi yoktur?

A) Köprünün ayağı B) Vatanın kutsallığı
C) Şarkının sözleri D) Arabanın kapısı


SesBil.(6) 91-95

96. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ulama görülmez?

A) Kitap okumak insanı bilgilendirir.
B) Kötü davranışlarımız sevdiklerimizi üzer.
C) İnsan, davranışlarıyla toplumda yer edinir.
D) Hiç beklemediğim anda geldi.

97. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kaynaştırma harfi yoktur?

A) Komşunun tavuğu, komşuya kaz görünür.
B) Besle kargayı oysun gözünü.
C) Sözü söyle alana, kulağında kalana.
D) Sağlık varlıktan yeğdir.



98. Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözcükte kaynaştırma harfi yoktur?

A) Her sırada ikişer öğrenci oturuyor.
B) Onun sesi çok güzel.
C) Soğuk giriyor, kapıyı kapat.
D) Arabanın farlarını yeni taktırdım.

99. “Gün ışığı penceremden içeri sızıyordu.” dizesinde kaç tane ulama yapılabilir?

A) 1 B) 2 C) 3 D) 4



100. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ulama yoktur?

A) Uçurtma bayramına katıldık.
B) Denizlerimiz var, güneş içinde.
C) Gemilerin arasında martılar uçuşuyor.
D) Sabah akşam demeden çalışır durur.




 

Followers

 

ilköğretim türkçe. Copyright 2008 All Rights Reserved Revolution Two Church theme by Brian Gardner Converted into Blogger Template by Bloganol dot com